istanbul, yenibosna, sazlıbosna, tellibaba, park, parklar, piknik, balık avı, tatil, bit pazarı, eskici, spotçular çarşısı
26 Eylül 2009 Cumartesi
Son Osmanlı'nın Kabri
İstanbul Türbeler Müzesi Müdürü Hayrullah Cengiz, Osmanoğlu`nun eşi Zeynep Osmanoğlu`nun kendilerine başvurduğunu belirterek `2. Mahmut Türbesi`nde yer olmadığı için haziresinde defnedilebileceğini söyledik. Bakanlar Kurulu kararı sonrası defin işlemi yapılacak` dedi.
Çapkın: Her okulda bir polis olacak
9 Eylül 2009 Çarşamba
İSTANBUL'DA SEL
İSTANBUL - Tekirdağ, Silivri ve Çatalca'da sel felaketine neden olan sağanak yağış gece boyunca aralıklarla devam etti. Sabah saatlerinde etkisini iyice arttıran yağmur, İstanbul'da sel baskınlarına neden oldu. Basın Ekspres Yolu sel nedeniyle trafiğe kapandı.
ASKERİ HELİKOPTER VE BOTLAR DA DEVREDE
İkitelli Basın Ekspres Yolu'ndaki dere ve Bağcılar'daki Tavukçu Deresi taştı. Sular çok sayıda ev ve işyerine doldu. Yüzlerce araç sel sularında sürüklendi. Karayolunda yer yer 2 metreyi bulan sel sularında mahsur kalanlar, araçların üzerine çıkarak yardım beklemeye başladı. Belediye, Sivil Savunma ve itfaiye ekipleri mahsur kalan kişileri kurtarmak için çalışmalarını sürdürüyor.
BULUNAN CESET SAYISI 14'E YÜKSELDİ
SERVİS MİNİBÜSÜNDE 7 KADIN HAYATINI KAYBETTİ
ÇOBANÇEŞME FİDANLIĞINDAKİ LOJMANLARDA MAHSUR KALAN 11 KİŞİ KURTARILDI
Sel sularının bastığı Çobançeşme fidanlığındaki lojmanlarda mahsur kalan 11 kişi kurtarıldı.
VALİ KOMEDİSİ YAŞANDI
EYLÜL AYINDA SON 80 YILIN EN YÜKSEK YAĞIŞI ÇATALCA'YA DÜŞTÜ
İstanbul'da eylül ayında son 80 yılın en yüksek yağışı Çatalca'ya düştü. Yapılan ölçümlerde, Çatalca'da metrekareye 205 kilogram yağış düştüğü belirlendi.
30 Ağustos 2009 Pazar
HATTAT HÂFIZ OSMAN EFENDİ
Küçük yaşta, Allahü teâlânın yüce kitabı Kur'ân-ı kerîmi ezberleyen Osman Efendi, Hâfız Osman nâmıyla anılmaya başlandı.Küçücük yaşında Kur'ân-ı kerîme saygısı ve edebi ile dikkatleri çekti. Sadrâzam Köprülüzâde Fâzıl Mustafa Paşa tarafından himâye edildi. Kur'ân-ı kerîm yazısına istidât ve hevesi dikkate alınarak, hat ustalarından Derviş Ali Efendiden ders alması temin edildi. Derviş Ali Efendi kendisinin yaşlılık devresinde olması sebebiyle böyle kâbiliyetli bir talebeyi oyalamak istemedi. Kendi talebelerinin ileri gelenlerinden olan Suyolcuzâde Eyyûblu Mustafa Efendiye havâle etti. Suyolcuzâde'den, aklâm-ı sitte adı verilen; sülüs, nesih, muhakkak, reyhânî, tevkî ve rik'a adındaki altı çeşit yazı şeklini öğrendiğine dâir icâzet aldı. Bu sırada on sekiz yaşındaydı. 1659 (H.1070) senesinde Şeyh Hamdullah'ın yazı stilini zamânında en iyi bilen hattat Nefeszâdeİsmâil Efendiye talebe oldu. Yeniden "Elif-be"den başladı. Şeyh Hamdullah'ın yazı üslûbunun bütün inceliklerine vâkıf oldu. Yazıları Şeyh Hamdullah'ın yazılarına o kadar benzerdi ki, işin mütehassısı olan kimseler bile, imzâsız yazıların kime âit olduğunu ayırt edemezlerdi.
Hâfız Osman, kırk yaşına kadar Şeyh Hamdullah'ın usûlünde yazı yazmaya devâm etti. 1679 (H.1090) senesinde sülüs ve nesihte kendi usûlünde eserler vermeye başladı. Şeyh Hamdullah'ın yedinci asır hattatlarından Yâkut-ül-Musta'sımî'yi unutturduğu gibi, Hâfız Osman'ın ünü de beş sene gibi kısa bir süre içerisinde Şeyh Hamdullah'ı insanların zihninden sildi. Hat'tan (güzel yazıdan) bahsedilen her yerde Hâfız Osman akla gelirdi. Devrin ileri gelen hattatlarındanAğakapılı İsmâil Ağa, Hâfız Osman Efendinin üstünlüğünü kabûl ederek; "Hüsn-i hattı biz bildik, Osman Efendi yazdı" derdi. Zamânın pâdişâhı Sultan İkinci Mustafa Hana 1694 senesinde hat dersleri vermeye başladı. Hâfız Osman Efendi, Pâdişâhın arzu ettiği yazıları yazar, Pâdişâh da o yazıları taklîd ederdi. Hâfız Osman Efendi yazı yazarken, Pâdişâh hokkasını tutardı.Sultan Üçüncü Ahmed Hân da, Hâfız Osman'ın hat dersi verdiği talebeleri arasındaydı.
Sünbül Efendi dergâhı şeyhlerinden Seyyid Alâeddîn Efendiden aldığı ilim ve feyzle, kalbini tasfiye ve nefsini tezkiye eden Hâfız Osman Efendi, ilim ve ibâdette zühd ve takvâda çok ilerlemişti. Hâl ve hareketlerini, ahlâk ve tabiatını Allahü teâlânın emrine, Resûl-i ekremin sünnet-i şerîfine uydurmakta büyük mesâfeler katetmişti. Her hafta Cumâ günleri Sünbül Efendi dergâhına gider, dervişlere zikr esnâsında nezâret eder, onlara yol gösterirdi. Zikr esnâsında kendisinden geçer, koynuna koyduğu varaklar hâlindeki yazılar, ortalığa yayılırdı. Üzerinde fevkalâde güzellikte yazılar bulunan bu varaklar, orada bulunanlar tarafından toplanır, daha sonraHâfız Osman'ın müsâdesiyle arzu edenlere dağıtılırdı. İhtiyâcı olan dervişler, kendisine verilen varakı satarak ihtiyâcını görür, ihtiyâcı olmayan da bereketlenmek için o varakı saklar, evinin en güzel köşesine asardı.
Hâfız Osman Efendi, gâyet mütevâzî ve cömertti. Allahü teâlânın bir kulunu memnun etmekten bir müslümanın işini görüp, duâsını almaktan çok hoşlanırdı. Meşk (Hat) dersi almak için gelen hevesli ve istidâtlı olan herkesle ilgilenirdi. Pazar ve Çarşamba günleri umûmî ders yapardı.Bir gününü zenginlere, bir gününü de fakirlere ayırmıştı.Cumâ günleriSünbül Efendi Dergâhına giderken evinden erken vakitte çıkar, yolu üstünde, elindeki yazısını tashîh ettirmek için bekleyen talebelerle tek tek ilgilenirdi. Bekliyeni gördüğünde hemen atından iner, yol üstündeki bir taşa oturur, gerekli düzeltmeyi yapardı. Talebelerinin özürlerini kabûl eder, onları sıkıntıya sokmazdı. Birgün talebelerinden biri peşi sıra geldi. Tâkib edildiğini anlayanHâfızOsman Efendi, dönüp ona ne arzu ettiğini sordu. O da, rahatsızlığı sebebiyle birkaç gündür dersine gelemediğini, meşkini tashîh ettirmek için de fırsat bulamadığını söyledi. OsmanEfendi, talebenin özrünü kabûl edip, hemen atından indi. Yol üstünde bir taşa oturup, gerekli tashîhi yaparak talebenin gönlünü ve hayır duâsını aldı.
Hâfız Osman Efendinin bu hâlleri pâdişâh hocası olduktan sonra da değişmedi. Aynı tevâzu ve aynı alçak gönüllülüğü devâm etti. Eline geçen malı Allah yolunda, fakir fukarâya harceder, kendisi eski hâlinde devâm ederdi.
Hâfız Osman Efendi, vakitlerini bir an boş geçirmez, ya ilim öğrenmekle, ya ibâdet etmekle, ya ilim öğretmekle, veya hat dersleri vermekle geçirirdi. Elinin alışkanlığının bozulmaması için hergün mutlakâ yazardı. Hacca giderken de her konaklayışta yazı yazmış, el alışkanlığının bozumamasına çok dikkat etmiştir.
Ömrünün sonuna doğru hastalanıp felç hâli vâki oldu. Pâdişâh bizzat ilgilenip, kendi doktorlarını gönderdi. Yapılan tedâvi neticesi, Allahü teâlânın izniyle nisbî şifâ bulup üç sene daha yaşadı. Meşk çalışmalarına ara vermeden, hastalığında bile devâm etti.
Vefât etmeden önce, en son dersini Yedikuleli Emîr Efendiye verdi. Emîr Efendinin İmâm-ı Zeynelâbidîn hazretlerinin bir şiirinden; "Ve eykane ennehû yevm-el-firâk" (O, onun ayrılık günü olduğunu kat'î olarak bildi) mısra'ı üzerindeki hat çalışmasını tashîh edip, düzeltti. İki saat sonra vefât eyledi. Sünbül Efendi Dergâhı bahçesinde defnine müteâkib imâm efendi telkîn vermek için kalkınca, orada bulunan zamânın evliyâsından Sipâhi Mehmed Dede, hemen müdâhale edip; "Hacı Efendi, zahmet çekme! Merhûmun işi çoktan tamam oldu. Rûhu illiyyîne yükseldi. Hak teâlâ şefâatini müyesser eyleye!" dedi.
Kırk sene boyunca durup dinlenmeden çalışan Hâfız Osman Efendi; yirmi beş Mıshaf-ı şerîf, çok sayıda En'âm-ı şerîf, Delâil-i hayrât, yazı kıt'aları, karalamalar, murakka'lar yazdı. Bir gece rüyâsında Resûl-i ekrem efendimizi görmekle şereflenerek aldığı emir üzerine, ilk defâ levha şeklinde Hilye-i seâdet'i yazdı. Bu hilyelerde Resûl-i ekremin şemâil-i şerîflerini, mübârek yüzlerinin şekillerini, hazret-i Ali'nin rivâyetine göre târif etti.Asırlarca elden ele duvardan duvara dolaşan Hilye-i seâdet levhaları, cemâl-i Resûlullaha âşık insanların yetişmesine vesîle oldu. O'nun mübârek şemâil-i şerîflerini geceleri rüyâlarında, gündüzleri âşikâre gören bu mübârek insanlar, Hâfız Osman Efendiye binlerce duâlar gönderdiler.
Hattat Osman Efendi, özenerek, bütün ustalığını kullanarak şânına lâyık edeb ve saygıya riâyet ederek yazmış olduğu Mıshaf-ı şerîfleri; zamânın en usta nakkaş ve tezhibçilerine teslim ederdi. Onlar da aynı edeb ve saygı içerisinde vazifelerini icrâ ederler, asırlara mâl olacak, binlerce müslüman tarafından kopye edilip yazılacak, milyonlarca müslüman tarafından okunacak şâheserler vücûda getirdi. Hâfız Osman Efendinin eserlerini, yeğeni Bayrampaşa türbedârı Hâfız Mehmed Çelebi ve Ahdeb Hasan Çelebi gibi tezhib ustaları süslerlerdi. İstanbul'un, zamânın hilâfet merkezi olması sebebiye, Hâfız Osman hattı ile basılan Kur'ân-ı kerîmler bütün dünyâya yayıldı. Hâfız Osman Efendi de bütün dünyâda rahmetle anıldı.
Birçok talebe yetiştiren Hâfız OsmanEfendi, hiçbir talebesinden ücret almaz, bilakis talebesinin kâğıt ve kalem ihtiyâcını da kendisi tedârik yoluna giderdi. Kendisinden icâzet alan talebe, tam bir ahlâk ve edeb numûnesi olarak mezûn olurdu. Hâfız Osman Efendinin, elli civârında talebesi kitaplarda kaydedilmiştir. Yedikuleli Seyyid Abdullah Efendi,Anbârîzâde Derviş Ali Efendi, Hasan Üsküdârî, Bursalı Mehmed Efendi, Kürtzâde Bursalı İbrâhim, Derviş Mehmed Kevkek ve Yûsuf-i Rûmî, Hâfız Osman Efendinin ileri gelen talebeleri arasındadır.
1) Tuhfe-i Hattâtin; s.301
2) Hat ve Hattâtân (Habib Efendi), İstanbul 1305, s.121
3) Sicilli Osmânî; c.3, s.421
4) Sefînet-ül-Evliyâ; c.3, s.297
5) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (49. Baskı) s.1084
6) Kâmûs-ül-A'lâm; c.3, s.1914
7) İslâm ÂlimleriAnsiklopedisi; c.16, s.357
TELLİ BABA TÜRBESİ
Eyüp Sultan Türbesi
Türbenin içinde, sandukanın ayakucunda bir kuyu bulunmaktadır. I.Ahmed ihya etmiştir. Rivayetlerde bu kuyunun ayazma olarak şifa kuyusu olduğu yazılıdır. Sandukanın üzerindeki dairevi kandillikte 36 adet buhurdan ve zemzemiye vardır. Türbenin duvarlarındaki yazılar I.Ahmed, III. Mustafa, III. Selim, II. Mahmud, Abdulaziz, Hattat Osman, Ahmed Razi, Yesarizade Mustafa İzzet, Mahmud Celaleddin Efendi'ye aittir. Türbedeki sancakı şerif ve dört büyük şamdan 'nde korumaya alınmıştır.
Türbe kapılarını tahtadan tunca çeviren 1.Abdulhamıt Han'dır. Türbenin önünde medhal vardır. Türbenin sağ tarafında kadınlar mescidi bulunur ki burada itikafa girmiştir. İç avludan türbe medhaline bir hacet penceresi açılır. Hacet penceresinin iç kısmında şu hadisi şerif yazılıdır: "Devemi kendi haline bırakınız. Zira o kendine düşen görevi yapmaya memur edilmiştir. O da gitti, Ebu Eyyub'un kapısı önüne çöktü."
23 Ağustos 2009 Pazar
İstanbul'da Ramazan Etkinlikleri
BOĞAZİÇİ FESTİVALİ AYRI BİR LEZZET
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti projeleri kapsamında düzenlenen ''6. Boğaziçi Festivali'' de ramazan boyunca İstanbulluların keyifle vakit geçirmeleri için alternatifler sunuyor.
Festival kapsamında bu akşam Yavuz Bingöl ve Djivan Gasparvan, Başakşehir 5. Etap Sular Vadisi'nde sahne alacak.
Yaşayan en önemli müzisyenlerden biri kabul edilen, Makedon solist, besteci, söz yazarı Esma Redzepova, özel orkestrasıyla yarın Aya İrini'de sahne alacak. Özellikle Roman ve Balkan müziğinin önemli seslerinden biri olan, 30'dan fazla ülkede 8 binin üzerinde konser veren, 20'den fazla albüm ve 108 single yayımlayan sanatçı, 47 çocuğu evlat edinmenin yanı sıra dünya çapında pek çok insani yardım çalışmasında da aktivist olarak görev aldı.
Ünlü orkestra şefi Zubin Mehta yönetiminde Maggio Musicale Fiorintino Orkestrası 3 Eylülde Aya İrini Müzesi'nde, Abhazya Devlet Halk Dansları Topluluğu 4 Eylülde Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosunda, New York'ta yaşayan Faslı sintir (üç telli bas ud) ustası ve şarkıcı Hassan Hakmoun 5 Eylülde Aya İrini Müzesi'nde, seslerini enstrüman gibi kullanan ve 4 kez Grammy ödülü kazanan 8 şarkıcıdan oluşan İngiliz Swingle Singers grubu 7 Eylülde Aya İrini Müzesi'nde, St. Petersburg Balesi 9 Eylülde Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosunda, Dhoad Gypsies of Rajasthan 11 Eylülde Başakşehir 5. Etap Sular Vadisi'nde, Erdal Erzincan ve Kayhan Kalhor 11 Eylülde Yerebatan Sarnıcı'nda, İngiliz Oda Orkestrası 12 Eylülde Aya İrini Müzesi'nde, Gipsy Kings 13 Eylülde Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosunda sahne alacak.
''Boğaz İçinde Semah'' gösterisi, 14 Eylülde Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosunda gerçekleştirilecek.
-REY İLE RODRIGO BİR ARADA-
Topkapı Sarayı, 15 Eylülde ''Osmanlı Sarayında Bir İspanyol'' gösterisine ev sahipliği yapacak. Etkinlikte, Osmanlı döneminde dünyaya gelen Cemal Reşit Rey'in hiç bilinmeyen ve büyük gitarist Alerio Diaz tarafından sadece bir kez seslendirilen ''Katibim'' teması üzerine bestelenen gitar konçertosu ile Joaquin Rodrigo'nun dünyaca ünlü ''Aranjuez'' gitar konçertosu, aynı yorumcu tarafından sanatseverlere sunulacak.
Murat Usanmaz tarafından şef Hakan Şensoy yönetimindeki Filarmonia İstanbul eşliğinde icra edilen G.Bizet'nin ''Carmen'' ve W. A. Mozart'ın ''Saray'dan Kız Kaçırma'' operalarının uvertürleri ile zenginleştirilen konser projesi, ''Anadolu ile Andalucia arasına kurulan bir kültür köprüsü'' olarak görülüyor.
-NEY-GİTAR BİRLİKTELİĞİ-
Ney ustası Ercan Irmak ve gitar virtüözü Murat Usanmaz, 16 Eylülde müzikseverleri Aya İrini Müzesi'nde köklü gelenekten yola çıkarak evrensel değerlere doğru bir müzik yolculuğuna çıkacak.
Osmanlı döneminin en önemli bestecilerinden Dede Efendi'nin müziğinden, Arjantin tangosunun temsilcisi olan Astor Piazzolla'ya uzanan projede, aynı zamanda dünyada bir ilk gerçekleştirilecek. Gitar ve ney birlikteliğinin sade, duru ve yumuşak tınıları ilk kez bu besteciler ve eserlerle bir araya getirilecek.
Flamenko gitar virtüozu Juan Martin 21 Eylülde Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosunda, Rusya Devlet Senfoni Orkestrası 22 Eylülde Aya İrini Müzesi'nde sevenleriyle buluşacak.
-LEYLA İLE MECNUN-
Cemal Reşit Rey Konser Salonu, 26-27 Eylülde ''Leyla ile Mecnun'' müzikaline ev sahipliği yapacak.
İskender Pala'nın yazdığı ve Yalçın Tura'nın bestelediği ''Leyla ile Mecnun''u Ali Taygun yönetecek. Dekor ve kostüm tasarımını Ali Cem Köroğlu, ışık tasarımı Önder Baykul, hareket tasarımını Pınar Ataer'in yaptığı müzikalin dramaturgu ise Tarık Günersel.
Koro şefliğini Gökçen Koray'ın, orkestra şefliğini ise Erdem Çöloğlu'nun üstlendiği müzikalde, Ahu Karaduman, Alp Köksal, Arda Alpkıray, Aslı Sekil, Bahar Özge Göze, Başar Tuğut, Berk Samur, Berna Adıgüzel, Bilal Doğan, Burak Bayraktar, Caner Peçenek, Cihan Kurtaran, Doğan Şirin, Ece Okay, Ece Yönt, Ergün Işıldar, Ersin Umulu, Gökmen Kasabalı, Göksel Arslan, Gülçin Akhan, Gülsem Mutlu, Güzin Özyağcılar, Işık Yönt, İbrahim Ulutaş, Mehmet Tıknaz, Mete Taşın, Metin Çoban, Murat Çoruh, Murat Taşkent, Nazlı Gülüm Köker, Nurdan Kalınağa, Oğuz Turgutgenç, Okan Patırer, Özge O'neill, Özgürefe Özyes İlpınar, Pınar Alkan, Selin Türkmen, Senem Oluz, Senem Yıkılmaz, Serap Göğüs, Serhat Kural, Sibel Mutlu, Suphiye Günaltay, Tankut Yıldız, Tolga Coşkun, Toron Karacaoğlu, Tülay Uyar, Yasemin Güvenç, Zeynep Begüm Torunoğlu, Zeynep Özyağcılar ve Zuhal Yunga rol alacak.
Festival kapsamında Zülfü Livaneli, dünyanın yaşayan en büyük jazz-blues şarkıcılarından biri kabul edilen Jocelyn Smith ile 25 Eylülde Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosunda aynı sahneyi paylaşacak.
-EHLİBEYİT SEVGİSİ, TOPKAPI'DA-
Topkapı Sarayı Müzesi ile Türk Kadınları Kültür Derneği (TÜRKKAD) İstanbul Şubesinin ortaklaşa düzenledikleri ''Osmanlı Devleti'nde Ehl-i Beyt Sevgisi'' adlı sergi de ramazan boyunca görülebilecek.
Topkapı Sarayı Mukaddes Emanetler Bölümü'ndeki sergide, müzenin Hırka-i Saadet Dairesi'nde yüzyıllarca muhafaza edilen ancak sergilenemeyen kutsal emanetler yer alıyor.
Hazreti Muhammet'in ev halkına ait hatıraların ilk kez görücüye çıktığı sergide, Hazreti Muhammed'in kızı Hazreti Fatma'nın hırkası, Hazreti Fatma'ya atfedilen seccade, Hazreti Muhammed'in torunu Hazreti Hüseyin'in cübbesi, Hazreti Muhammed'in damadı Hazreti Ali'nin kılıcı, Kerbela toprağı, Hazreti Peygamber'in su içtiği tas ile Kısas-ı Enbiya ve Siyer-i Nebi el yazmaları yer alıyor.
-SULTANAHMET'TE RAMAZAN-
Yüzyıllardır değişmeyen ramazan şenlik mekanı Sultanahmet Meydanı etkinlikleri, 1 Eylül Pazartesi akşamı teravih namazı sonrasında Kur'an-ı Kerim okunması ve tasavvuf konseri ile başlayacak.
Her gün iftar sonrası, çocuklar için Karagöz-Hacivat, kukla gösterisi, orta oyunu ve Nasrettin Hoca tiplemelerinin yer aldığı eğlenceler düzenlenecek. Teravih sonrası programında, Türk tasavvuf musikisi ağırlıklı konserler ve ülkenin önde gelen isimlerinin sohbet programları olacak.
Ramazan etkinlikleri kapsamında bu yıl da Sultanahmet'te geleneksel çarşı kurulacak. Toplam 80 dükkanın yer aldığı çarşıda, Türk mutfağından örnekler, hediyelik eşya satıcıları, geleneksel el sanatlarına yer verilecek. Ayrıca meydanda ramazan nostaljisini yaşatacak macuncular, pamuk şekerciler, kestaneciler, mısırcılar gibi seyyar satıcılar da bulunacak.
-İLÇE BELEDİYELERİNİN ETKİNLİKLERİ-
Büyükşehir Belediyesinin yanı sıra ramazan boyunca ilçe belediyeleri de çeşitli eğlence ve kültürel etkinlikler düzenleyecek.
Ramazan süresince Eyüp Sultan Camisi meydanında 90 stanttan oluşan kültür ve kitap fuarı kurulacak. Ayrıca Eyüp Belediyesinin iftar çadırlarında fasıl, orta oyunları, paneller, toplantı ve söyleşiler düzenlenecek.
Beyoğlu Belediyesi, Taksim Gezi Parkı'nda ramazan eğlenceleri düzenleyecek.
Şişli Belediyesinin iftar çadırlarında fasıl dinletisi yapılacak, orta oyunları sergilenecek.
Küçükçekmece Belediyesi çadırlarında iftar sonrası hatiplerin sohbetleri, şiir dinletileri ve sanatçıların sahne alacağı ramazan şenlikleri gerçekleştirilecek. Ayrıca çocuklara yönelik eğlence programları, meddahlar ve orta oyunları sunulacak.
Sarıyer Meydanı'nda kurulacak çadırda, çocuklara yönelik orta oyunları, kukla tiyatroları, palyaço, illüzyon, tahta bacaklar gibi gösterilerin yanında, sohbet programları düzenlenecek. Çadır etkinlikleri kapsamında Ahmet Özhan, Zekai Tunca, Dursun Ali Erzincanlı, Mehmet Akça, Uğur Arslan, Bedirhan Gökçe ve Kürşat izleyicilerle buluşacak, tasavvuf ve sema gösterileri de yer alacak.
Gaziosmanpaşa Belediyesi, sema gösterilerinin yapılıp, tasavvuf müziğinin dinleneceği iftar yemeklerinin ardından, çocuk tiyatrosu, Karagöz ve Hacivat, kukla gösterileri ve orta oyununun sahneleneceği programlar gerçekleştirecek. Teravih namazı sonrasında vatandaşların bilgilenmeleri ve eğlenmeleri için dört mahallede her cumartesi günü Dursun Ali Erzincanlı, Sami Özer, Doç. Dr. Nihat Hatipoğlu, Zeyd Soto ve Grup Seyfullah, İkbal Gürpınar, Bedirhan Gökçe, Necmettin Nursaçan ve Erkan Mutlu'nun katılacağı sohbet, şiir dinletileri ve çeşitli konserler düzenlenecek.
Fatih'te Saraçhane İtfaiyesi önündeki Anıt Park'ta ''Ramazan Kasabası'' kurulacak. 42 kuruluşun stant açacağı kasabada, çocuk oyun alanları, şişme park, çarpışan otolar, kır kahvesi ve Yörük çadırı bulunacak. Ayrıca tiyatro gösterileri, cambaz, tahta bacak gösterileri de yapılacak. Park içerisinde ayrıca ''Ramazan Sohbet Çadırı'' da kurulacak.
Fatih'te Hırka-i Şerif Camisi çevresinde kurulacak 55 stantta vatandaşlara kültürel eserler sunulacak.
Beykoz Belediyesinin, sokak ve mahallelerde düzenlediği etkinliklerin bir bölümünde, Türk sinemasının önemli yönetmenlerinden Mesut Uçakan'ın ''Anne ya da Leyla'', ''Atıf Hoca'' ve ''Anka Kuşu'' gibi yapıtları, geleneksel sanatların yaşayan önemli temsilcilerinden Ünver Oral'ın Karagöz ve Hacivat sahnesinden eğlenceli kesitler sunulacak.
Beykoz Belediyesi Tiyatro Topluluğu, ramazan boyunca her pazar Devlet Tiyatroları Beykoz Feridun Karakaya Sahnesi'nde Necip Fazıl Kısakürek'in ''Bir Adam Yaratmak'' adlı oyununu sahneleyecek.
Bağcılar Belediyesi, kurulan dev alanda çeşitli kültür ve sanat etkinlikleri yapacak.
Bayrampaşa Belediyesi, kapatılan Bayrampaşa Cezaevi'ne, ramazan etkinlikleri gerçekleştirmek için 1200 metre karelik çadır kurdu.
İftar yemeğinin yanı sıra kültür-sanat etkinliklerinin yer alacağı çadırın etrafında Osmanlı evlerine benzer 40 stant kuruldu. Çocuklar için lunaparkın da yer aldığı mekanda, yöresel geceler, tiyatro, sinema ve stand-up gösterileri yapılacak.
Etkinlikler, 1 Eylülde Volkan Konak konseri ile başlayacak ve her gece farklı bir programla 29 Eylüle kadar sürecek. İstanbullular, cezaevini gezme fırsatı da bulacak.
11 Ağustos 2009 Salı
Zamansızlık
Sabah uykunun en tatlı yerinde söylene söylene kalkıp işe gitmeye bıktım ben artık. Akşamın 7'sine kadar zaman nasıl geçecek diye daha sabah 9'da başlıyorum düşünmeye...
İşi hakkında benim gibi düşünüp benim gibi hisseden çok kişi var mıdır diye düşünüyorum hemen hemen her gün. Allah'tan kaderin varlığına şüphesiz inanıyorum. Yoksa çekilmez bu hayat.
18 Temmuz 2009 Cumartesi
10 Mayıs 2009 Pazar
Yenibosna'da Bir Park
5 Mayıs 2009 Salı
Kokoreç :)
İstanbul Şoförleri'nin yemek tercihleri arasında "Kokoreç"çiler her zaman ilk sıralarda yer almıştır bu güne kadar. Bugün trafikte dolaşırken yol üzerinde tezgahlarını açmış, mangallarını yakıp kokoreçlerini sarmış, yayık ayranı da yanına buz gibi hazır etmiş bir çok kokoreççi gördüm yine...
11 Nisan 2009 Cumartesi
Seyyar Çiğköfteci Dükkanı
7 Nisan 2009 Salı
KURTLAR VADiSi PUSU'DA BU SEZON HİÇBİR ŞEY KARANLIKTA KALMAYACAK!
İskender'inpususuna düşen ve büyük bir yangının ortasında kalan Polat, ekibi veailesinden kimler nasıl kurtulacak? Bu pusu kimlerin sonu olacak?
Polat Alemdar'ı nihayet ele geçiren İskender Büyük'ün hedefi ne?
Bu pusudan sonra dağılan ekibin ardından tek başına kalan Memati, ne yapacak?
Etrafları polis tarafından çevrilen Muro, Çeto ve Yıldırım'ın akibeti ne olacak?
Tüm bu soruların cevapları ve daha fazlası, nefesleri kesecek yeni sezonun ilk bölümüyle Kurtlar Vadisi Pusu'da olacak
6 Nisan 2009 Pazartesi
Aydos Parkı'nda Piknik
Bu haftasonu ünv.teden arkadaşların daveti (yaklaşık 1 aydır bekleniyoruz)üzerine Kartal - Uğur Mumcu taraflarında bulunan Aydos Parkı'na pikniğe gittik. İstanbul'da oturupta çoluk çocuğuyla haftasonu nereye gitsem diye düşünenler için tam manasıyla süper bir yer Aydos Parkı...
Kendi arabanızla gittiğinizde içeriye girerken ödeyeceğiniz 5TL otopark ücretinden başka hiç bir ekstra gideriniz yok. İçeride ise yamaca kurulmuş tepeye doğru tırmanan büyük bir koruluk, ağaçların arasında müsait bulunan yerlere yerleştirilmiş ahşap banklar ile çöp sepetleri, girişten hemen sonra çocuklarınızın güvenle zaman geçirebileceği luna park ve tabelaları takip ederek gidebileceğiniz minik bir göl... Benim gözlemlediklerim dışında giden herkesin kendi payına çıkarabileceği daha bir sürü güzellik bir arada. Kuyumcukent Kavşağı'ndan korunun kapısına tam 60 km. Eğer Avrupa Yakasında iseniz Boğaz Manzaralı Köprü Geçişi de ekstrası...
Peki biz ne yaptık?
Yukarıdaki resimde görüldüğü üzere çocuklarla birlikte 'mangal nasıl yapılır?' dersi çok verimli geçti. Daha evvelde evde hazırlanmış malzemelerimizle birlikte fakir işi güzel bir piknik yaptık. Hem bize hem de çocuklara iyi bir gezi oldu. Şiddetle tavsiye ederim.
2 Nisan 2009 Perşembe
1 Nisan 2009 Çarşamba
46 yıllık başkan seçimi kaybetti
İlk olarak 1963 yılında Adalet Partisi`nden başkanlığa seçilen Omuzluoğlu, daha sonra sırasıyla DYP, Anavatan, bağımsız ve MHP`den aday olarak girdiği seçimlerde başkanlık yarışını önde bitirmeyi başardı. Son olarak başkanlığa seçildiği MHP`nin kendisini 29 Mart seçimlerinde aday göstermeme kararı almasıyla, MHP`den istifa ederek DP`ye katılan Omuzluoğlu, DP`nin İhsangazi Belediye Başkan Adayı oldu. İlerleyen yaşına rağmen başkanlık görevine devam etmekte kararlı olan Omuzluoğlu, 29 Mart`ta rakibi Zühtü Danacı`ya 525 oy farkla seçimi kaybetti. -``KOCA ÖKÜZ`` POLEMİĞİ- Seçimlerden önce yaptığı açıklamalarda halkın tekrar kendisini seçmesi gerektiğini sürekli dile getiren Omuzluoğlu, en güçlü rakibi AK Parti`nin adayı Zühtü Danacı`yı kastederek, ``İktidar partisinin belediye başkanları ile her gün görüşüyorum. Acaba Numan`ın yaptıklarının binde birini yapabilmişler mi? Danaya, buzağıya şu anda gerek yok. İyi kötü (kendini göstererek) koca öküzü kullansınlar yeter`` demişti. Numan Omuzluoğlu`nun bu sözleri uzun süre adaylar arasında polemik konusu olmuştu. -``OMUZLUOĞLU`NA PLAKET VERİLECEK``- Öte yandan seçimleri kazanan AK Partili Zühtü Danacı, mazbatasını cuma günü alacağını belirterek, devir teslim töreninde Omuzluoğlu`na ilçeye yaptığı hizmetlerinden ötürü bir plaket vermeyi planladıklarını söyledi.
"Hayatım Eurovision'dan ibaret değil"
Türkiye'yi Mayıs ayında Moskova'da yapılacak Eurovision Şarkı Yarışması'nda temsil edecek olan Hadise, reklam filmlerinde oynadığı Yedigün firmasının yetkilisi Korhan Karel ile dün Hilton Otel'inde basın toplantısı düzenledi. 40'tan fazla basın mensubunu karşısında gördüğü için şaşıran Hadise, bu ilginin kendisini çok memnun ettiğini söyledi. Hadise yurtdışı turnesine geç kaldığı şeklindeki tartışmalarla ilgili olarak; "Geç kalmadık. Bizim planımızda bu vardı. Herşey plana göre uygulanıyor. Hayatımızda sadece Eurovision yok. Dans provaları devam ediyor, İngilizce ve Türkçe albüm yapıyoruz, reklam anlaşması yaptık, konserler devam ediyor" diye konuştu. Çektiği kliplerle ve Eurovision'la ilgili sorulan sorulara yanıt vermekten kaçınan güzel şarkıcı, yarışma günü giyeceği kıyafet konusundaki belirsizliğe açıklık getirdi. 'ELBİSE SÜRPRİZ OLACAK'" "Giyeceğim kıyafetle ilgili hep yanlış haberler çıktı. Kimse de bana gelip sormadı. Kıyafetim çizildi. Her şey hazır. Kıyafetle ilgili çıkan her şey yalan" diyen Hadise, elbisenin sürpriz olduğunu söyledi. Hadise, "Her ülkenin sanatçısı çok özel, geçtiğimiz sene tüm şarkılar birbirine benziyordu. Bu sene daha güçlü bir Eurovision olacak. Sizlerin de desteğiyle en iyi sonuçla döneceğimize inanıyorum" derken, Yedigün internet sitesinde en çok oy kullanan 80 kişinin de kendisini desteklemek için Moskova'ya geleceğini sözlerine ekledi. İlk kez bir reklam kampanyası için kamera karşısına geçen Hadise, çekimlerde çok yorulduğunu ancak büyük keyif aldığını ifade etti.
31 Mart 2009 Salı
İstanbul Film Festivali: İnsan Hakları Üzerine 10 Film
28. İstanbul Film Festivali'nin "Sinemada İnsan Hakları" bölümü insan hakları duyarlılığını yükseltmeyi amaçlayan 10 film gösterilecek. Jüri, Alper'in "Sonbahar"ının da yer aldığı filmlerden birine (FACE) ödülü verilecek.
31 Mart 2009, Salı
İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 28. İstanbul Film Festivali'nin en önemli bölümlerinden başında "Sinemada İnsan Hakları" geliyor.
Bu Cuma (4 Nisan) başlayacak ve 17 Nisan'a kadar sürecek festivalin bu bölümünde yer alan ve insa8.harikalar diyarı, n hakları konusunda kamuoyunda duyarlılık ve bilinç uyandırmayı amaçlayan 10 film gösterilecek.
"Gitmek" filminin yönetmeni Hüseyin Karabey'in de yer aldığı jüri bu bölümde gösterilen bir filme Avrupa Konseyi Sinema Ödülü'nü verecek.
"Sinemada İnsan Hakları" bölümünde gösterilecek 10 film şöyle:
8. Harikalar Diyarı: Nicolas Alberny ve Jean Mach'ın birlikte yönettiği filmde dünyanın dört bir yanına dağılmış milyonlarca sıradan insanın, siyasal sistemlerden ve medya tarafından güdülmekten sıkılarak sanal bir devlet yaratıp kendi demokrasilerini kurmayalarının öyküsü anlatılıyor. Fantastik kurgu filmi olarak duyurulan film aslında ciddi bir politik gerilim.
Afyon Savaşı: "Osama" adlı filmiyle Afganistan'ın 2008 Oscar adayı olan Siddiq Barmak, bu kara komedide amatör oyuncularla çalışmış. Ülkenin dağlık bölgesinde çekilen film, biri bağnaz beyaz bir subay diğeriyse siyah bir teğmen olan iki ABD askerinin, düşen helikopterlerinden sağ çıkmalarıyla başlıyor ve düştükleri afyon tarlasının sahibiyle tanışmalarıyla sürüyor.
Son Durak: Brezilya'nın 2009 Oscar adayı film "Tanrıkent" ve "Özel Tim"in senaristinden. Rio de Janerio'da yaşanan gerçek bir otobüs kaçırma olayının perde arkasını anlatan film olayın gerisinde cereyan eden insan hikayelerini anlatıyor.
Kırmızı Adamların Toprağı: Film "Olimpo Garajı"nın yönetmenin merak ve cazibenin körüklediği sıradışı bir Romeo-Jülyet hikâyesi. Arjantin'deki dev tarlaların sahipleri olan yerlilerin yaşadıkları yerlere akın eden turistlere karşı başlattıkları protesto hareketine mercek tutuyor.
Fıraaq: Ünlü oyuncu Nandita Das'ın ilk yönetmenlik denemesi olan Firaaq, Hindistan'ın Gujarat eyaletinde yaşanan kıyımın bir ay sonrasında, birkaç kişinin yirmi dört saatlik bir zaman dilimi içerisinde yaşadığı duygusal yolculukları eşzamanlı olarak ele alıyor.
İki Bacaklı At: Samira Makhmalbaf, Afganistan'da geçen bu filminde sakat bir çocukla bir adamın ilişkisinde yola çıkarak "insani hoşgörünün tükendiği noktayı" ve fedakârlığı keşfediyor.
Sonbahar: Filminin kahramanı Yusuf, on yıl kaldığı hapishaneden tahliye olunca doğup büyüdüğü Doğu Karadeniz'e döner. Köyde sadece annesi ve arkadaşı Mikail ile görüşürken, aşkı ve cinselliği seks işçiliği yapan Eka'nın kollarında bulur. Özcan Alper'in ilk uzun metrajlı filmi bu hikayeyi arka plana alarak "Hayat Dönüş Operasyonu"nun acımasızlığını ve gerçekliğini ele alıyor.
Sinemada İnsan Hakları bölümünde ayrıca aile içi şiddet hikayesi "Yeryüzü Cenneti", ABD'de yolları kesişen iki Bosnalı mülteci üzerinden Balkanlardaki savaş yıllarını anlatan "Buick Riviera" ve Afrika'daki çocuk askerleri perdeye taşıyan "Kuduz Köpek Johnny".
Nalan 8 yıl aradan sonra sahnelerde!
Ancak, Nalan sevenlerinden gelen istekleri kırmadı ve 8 yıl aradan sonra 4 Nisan Cumartesi gecesi İstanbul'un seçkin mekanı olan Keops'da sahneye çıkmaya karar verdi. İstanbullu hayranlarını dünden bugüne sevilen şarkılarını söyleyerek coşturacak olan Nalan, yeni albümü 'Demode'nin de şarkılarını ilk kez seslendirmiş olacak.
15'inci sanat hayatını dokuzuncu albüm ve dokuz şarkı ile kutlayan Nalan, 'Demode' de müzik severlere yüreğindeki şarkıları sunuyor. Şimdiye kadar albümleri çok satsın diye kimselerle polemiğe girmeyen Nalan, aldığı konservatuar eğitiminin kendisini hazımlı bir insan yaptığını söylüyor.
Müzik dünyasının vazgeçilmez ismi Nalan, sanat hayatının 15'inci yılını dokuzuncu albümü ile kutladı. Dokuz şarkının yer aldığı 'Demode' albümünde tüm yüreğini ortaya koyan Nalan, bugüne kadar her biri diğerinden başarılı olmuş sekiz albüm ile müzik dünyasının kalbini kazanmış ve hit olmuş şarkılara imza atmıştı. Bu albüm ile farklı bir çalışma yapan Nalan, 'Bu albüm benim için her albümümde olduğu gibi çok kıymetli ve değerli. Çok beğenerek dinlenecek duygu yüklü bir albüm oldu" diyor. 'Demode' albümünde yer alan iki şarkının sözleri Nalan'ın ablası Füsun Tokyürek'e ait. Albümün aranjörlüğünü Berkay Demiralp ve Özgür Yedievli yaptı.
Yeni görünümü ile dikkat çeken İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı mezunu olan Nalan, "Ben gündeme gelmek için bugüne kadar polemiğe girmedim. Albüm çok satsın diye de kavga etmedim. Konservatuar eğitimi beni hazımlı bir sanatçı yaptı. Ben hazımlı bir insanım" diyerek başarının kolay kolay elde edilemeyeceği gibi yok da olmayacağını söylüyor. Yeni albümle birlikte yeni imajıyla da sevenlerinin karşısına çıkmaya hazırlanan Nalan'ın fotoğraflarını Zeynel Abidin Ağgül çekti. Nalan, iki yıl aradan sonra özellikle 2009 yılında 9'uncu albümünü 9 şarkı hazırlayarak çıkartmasını ise, "9 benim uğurlu sayım. Uğuruna çok inanıyorum. Bu albüm de bana çok uğurlu gelecek" diyerek açıklıyor.
İstanbul'un rekortmenleri
4’üncü kez başkan seçildi
KadIköy’de CHP’li Selami Öztürk, Ataşehir Kadıköy’den ayrılmasına rağmen 4. defa başkan seçilerek rekor kırdı. AKP bu seçimde Öztürk’ün karşısına Mimar Prof. Dr. Sinan Genim’i aday gösterdi. Ancak Selami Öztürk ünlü rakibine 150 bin oy fark attı. Başkan Öztürk, 2004’te aldığı yüzde 51 oy oranını da bu seçim yüzde 68’e yükseltti.
Güçlü rakiplerine açık ara fark attı
Beşiktaş, İstanbul’daki en güçlü adayların yarışına sahne oldu. CHP seçime mevcut başkan İsmail Ünal’la, AKP ANAP’ın eski İstanbul İl Başkanı Sibel Fatma Çarmıklı, DSP eski belediye başkanı Ayfer Atay, MHP ise Süzer Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Süzer’in yeğeni Cennet Teker Süzer ile girdi. Ünal, yüzde 60.66 ile yeniden başkan seçildi.
Kaymakam Bey Adalar’ı süpürdü
Adalar’da CHP, yüzde 53.79 oy oranıyla ipi göğüsledi. Eski Adalar kaymakamı Mustafa Farsakoğlu belediye başkanı seçildi. Önceki seçimde ANAP’tan seçildikten sonra AKP’ye geçen Coşkun Özden yüzde 35.96 ile koltuğunu kaybetti. DP’den aday olan Musevi asıllı Yusuf Bahar yüzde 1.46 ile 4’üncü, DSP’nin gayri Müslim adayı Karabet Yayla ise yüzde 0.80 oy oranı ile 5’inci oldu.
Bakırköy yine ‘Ateş’ dedi
Bakırköy, AKP ile CHP’nin en çok yüklendikleri ilçelerden biriydi. CHP, yarışa 2004’te seçilen Ateş Ünal Erzen’le girdi. AKP ise Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı ile yarışa katıldı. DSP’nin de eski belediye başkanı Ahmet Bahadırlı ile katıldığı seçimi CHP Ateş Ünal Erzen’le yüzde 56.48 oyla kazandı. AKP ise yüzde 23.83 ile 2’nci oldu.
AKP Bağcılar kalesini korudu
AKP’nİn İstanbul’daki kalelerinden biri olarak bilinen Bağcılar şaşırtmadı. Bir önceki dönemde de AKP’den belediye başkanı seçilen Lokman Çağrıcı, yüzde 49.21 oyla yeniden seçildi. Çağrıcı’nın en büyük rakiplerinden biri SP’nin ağır toplarından Mukadder Başeğmez’di. Başeğmez yüzde 13.01 ile 3’üncü oldu.
Yolsuzluk iddiası oy kaybettirdi
Acarİstanbul’un yıkımı tartışmalarıyla gündeme gelen Beykoz, seçime de bu yıkım tartışmasının gölgesinde girdi. AKP, Acaristanbul’la ilgili adı birtakım şaibeli işlere karışan Başkan Muharrem Ergül’ü aday göstermedi. Seçime Yücel Çelikbilek ile giren AKP, yolsuzluk iddiaların bedelini yüzde 5’lik bir oy kaybıyla ödedi. Beykoz’da CHP Alaattin Köseler ile yüzde 32.54, MHP ise Şenel Ustabaşı ile yüzde 11.76 oranında oy aldı.
Beyoğlu’nu AKP kıl payı kazandı
BaŞbakan Erdoğan’ın doğum yeri Kasımpaşa’nın da bulunduğu Beyoğlu, en çok merak edilen ilçelerden biriydi. CHP, Erdoğan’ı kendi evinde yenmek için gazeteci Mustafa Dolu ile iddialı bir seçim kampanyası yürüttü. Seçime mevcut başkan Ahmet Misbah Demircan’la giren AKP ise yeni bir rekor kırmayı hedefliyordu. Ancak seçim AKP ile CHP’nin nefes nefes rekabetiyle geçti. AKP, yüzde 35.27, CHP ise 32.90 oranında oy aldı. CHP, Beyoğlu’ndaki seçimlere itiraz etti.
Yeni ilçeler AKP’ye yaradı
İstanbul’daki 8 yeni belediyenin 7’si AKP’nin oldu. AKP Başakşehir, Beylikdüzü, Ümraniye, Çekmeköy, Sancaktepe, Sultangazi, Arnavutköy’ü aldı. CHP ise yeni ilçelerden sadece Ataşehir’i yüzde 41,24’lik oranla kazandı.
Şişli’de yine bir Sarıgül klasiği
ŞİŞlİ’de beklenen oldu. Mustafa Sarıgül geçen seçimlerde CHP’den kazanmıştı. Partiden ihraç edilince DSP adayı oldu. CHP, kafa karıştırmak için bir başka Sarıgül soyadlı ismi Muharrem Sarıgül’ü aday gösterdi. Mustafa Sarıgül yine kazandı. Oy sayısı yükselse de oransal olarak 9 puan aşağı indi. Eski rekorunu kıramadı.
SOSYOLOG GÖRÜŞÜ: ‘AKP’nin kibirli tavrı Kartal’ı kaçırdı’
İstanbul’un en büyük sürprizi Kartal oldu. CHP’li Altınok Öz, resmen oy patlaması yaptı. CHP 2004’te 51.649 olan oy sayısını iki katına çıkararak 100.607 oy aldı. Yüzde 41’le başkanlığı kazandı. AKP’nin kalelerinden biri olarak görülen Kartal’da CHP’nin gösterdiği başarıyı sosyolog Ferhat Kentel şöyle yorumladı: “Bana göre AKP’nin taşımış olduğu kibirli liberal politikalara karşı bir tepki bu sonucu doğurdu. Liberal politikalar tek başına bir şey anlatmaz. Liberal politikalar çok kabaca şunu söylüyorlar; eğer serbest piyasa ile makro ekonomik göstergelerle politikalar yürütülürse insanların, işçi sınıfını gündemiyle birebir örtüşür. AKP’nin politikanın sınıf bilincinden bahsetmiyor. Bu yüzden insanlar ’Benim kimlik gerçekliğim var’ diyerek çok net hayır yanıtını verdi.”
Büyükçekmece ve Beylikdüzü'nde AKP -CHP kavgası
Caddenin iki tarafında yaklaşık 500'er kişi, karşılıklı slogan atmaya başladı, polis tarafların birbirine temas kurmaması için bariyerler kurdu.
CHP İstanbul milletvekili çetin soysal ve İstanbul il başkanı Gürsel Tekin de bölgeye geldi.
Karşılıklı sloganlar atan grup adına konuşan beylikdüzü CHP ilçe başkanı Yücel Aslıoğlu, "seçimde hile var. Çünkü biz ilçe meclis üyeliğinde yüzde 38 oy aldık ama belediye başkanlığı seçiminde daha düşük aldık. Bu nedenle seçime hile karıştırıldığını düşünüyoruz" dedi.
Soysal ise, "AKP'nin itirazı üzerine Büyükçemece'deki geçersiz sayılan olayların tekrar sayımına karar verildi. Ancak bizim Beylikdüzü itirazımız ise reddedildi" diye konuştu.
Beylikdüzü'nde seçimi kazanan AKP'li Yusuf Uzun da, "biz 940 oy farkla kazandık. İtirazlar oldu ama bu sonucu değiştirmez" şeklinde konuştu.
İtirazlarının sonucunu bekleyen partililerin ilçe seçim kurulu önündeki bekleyişi sürüyor.
8 Mart 2009 Pazar
Bir Mekan (Mey Kıraça)
Kalamış Fener Cad. No 92 / C
Fenerbahçe İstanbul
Tel : 0216 338 80 82
Bu balıkçı farklı balıkçı “Mey Kıraça”
Yonca Evcimik, Deniz Akkaya, Metin Özülkü, Semra Özal, Yeliz, Ebru Aydın, Nükhet Duru, Emel Müftüoğlu gibi birçok ünlünün müdavimi olduğu Fenerbahçe sahil yolunda ki, Mey Kıraç’a son günlerin en gözde mekanı.
Farklı lezzette balıkları ve Adem Usta’nın mezeleri ile ünlü isimlerin gözbebeği olan Mey Kıraç’a Balık’ da canlı müzik olarak udi Oktay keyifli akşam yemeğine daha da keyif katıyor.
Balık kavurma, midye pilavı ve fırın helvası ile damak tadını süsleyen Mey Kıraç’a futbol severlerin de uğrak yeri. Ünlü isimler de Mey Kıraç’a da hem özel toplantılarını düzenliyor hem de akşam yemeklerini yemekten büyük bir keyif alıyorlar
İstanbul Gezileri
Tarihi İstanbul şehri kıyılarında kurulduğu Boğaziçi ve Haliç ile bir bütün meydana getirir. Dünyanın hiçbir yerinde, böylesine bir yakınlıkta tabiatın şaheserlerini, insanoğlunun el işlerini, geçmişin şahadetini ve yaşamın seslenişini bulamazsınız. Şehirde kısa süreli kalacaklara günlük turlar, önemli tarihi yerleri, müzeleri, meşhur Kapalı çarşı ve civarını gezdirirler. Oteller veya limandan hareket eden turlar Tarihi İstanbul yarımadasında bulunan şaheserleri yarımşar günlük programlar ile gezerler. Önemli eserler: Dünyanın 8. harikalarından sayılan Ayasofya Müzesi, Süleymaniye Camii, Sultan Ahmet Camii, Hipodrom ve Topkapı Sarayı Müzesidir. Bu klasik bir günlük tur yanında pek çok Roma, Bizans ve Türk eserleri ile Boğaziçi ve Asya yakası turları, İstanbul’u gezenlerin unutamayacakları anılarla ülkelerine dönmelerine sebep olur. Roma devri şehir surları, son Bizans devri fresk ve mozaikleri ile süslü, ünlü Kariye Müzesi, şehrin en güzel manzarasının görülebileceği Galata Kulesi, Boğaziçi kıyısındaki dünyanın en zengin sarayı Dolmabahçe, ünlü Arkeoloji Müzeleri, Türk İslam Sanatları müzesi, Mısır Çarşısı ve diğer bir çok tarihi eseri gezebilmek için İstanbul’da 3-4 gün kalmak icap eder. Gece turları oryantal dans ve folklor gruplarının renkli gösterileridir. İstanbul’un Hava alanı ve Limanı Avrupa kıtasındadır.
Vapur gezisi veya modern Boğaziçi Köprüleri vasıtası ile Asya kıtasına ayak basmak, böyle bir imkanı bulamamış kimseler için bir şanstır. Şehrin ve Boğazın kuş bakışı manzarası asma köprüler üzerinde ve Asya bölümündeki Çamlıca Tepesinden bütün ihtişamı ile görülebilir. Şehir merkezine vapurla bir saat, süratli deniz otobüsleri ile yarım saat mesafedeki Adalar dinlenmek, eğlenmek, yürüyüş ve yüzmek, fayton gezileri için mevsimlik ideal ve güzel yerlerdir. Şehir turlarında seyahat acenteerinin sunduğu turlar yanında konforlu limuzin kiralama imkanları da vardır. İstanbul’da alış veriş imkanları zengin ve çeşitlidir. Kapalı Çarşı ve girişteki büyük meşhur mağazalar, Ak Merkez, Galeria, Capitol ve benzeri merkezler, Beyoğlu, Nişantaşı butikleri, Bağdat caddesinin dükkanları yıl boyu servis sunarlar. İstanbul gezilerinde Boğaziçi’ni görmek, güzelliklerini seyretmek şarttır, mutluluktur. Eminönü’nden kalkan tarifeli vapurlar, otel ve turizm acentelerinin tertiplediği turlar veya kiralanacak bir deniz vasıtası ile gündüz veya gece Boğaziçi en ideal şekilde görülebilir. Karadeniz’e doğru zik, zak yaparak ilerlerken, sol taraf Avrupa, sağ yönde Asya kıyılarıdır. Üsküdar’ın önünde Kız Kulesi karşı kıyısında Dolmabahçe sarayı bulunur. 1704m. uzunluğundaki ilk asma köprünün Avrupa kulesi Ortaköy de, diğeride karşıda, Beylerbeyi sarayı yanında yükselir. Eski abideler ile modern köprü birlikte görülür. Köprü sonrası görülen Asya kıyısındaki büyük, sarı iki kuleli bina “Kuleli Askeri” okuludur. (19yy). Karşı kıyıda, Bebek sahillerindeki enteresan eski yapı da Mısır Konsolosudur. Bebek koyu bir yat limanıdır. 20yy başlarında yapılan sahildeki güzel küçük camii klasik Türk sanatı üslubundadır.
19 Şubat 2009 Perşembe
Gazanfer Özcan son yolculuğuna uğurlandı
Camide, Özcan'ın eşi Gönül Ülkü Özcan, kızı Fulya Ündüz, torunu Tarık Ündüz ve damadı Gazanfer Ündüz ile Gönül Ülkü'nün önceki eşinden oğlu Kılıç Işılay ve torunu Sinan Işılay taziyeleri kabul etti.
Buradaki törene Turizm ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, İstanbul Valisi Muammer Güler, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, DSP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Ahmet Vefik Alp, CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy ile eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna da katıldı.
Tiyatro sanatçısı Gazanfer Özcan'ı son yolculuğunda, ''Avrupa Yakası'' dizisi oyuncularından Hasibe Eren, Engin Günaydın, Ata Demirer, Gülse Birsel, Levent Üzümcü, Hale Caneroğlu, Şenay Gürler, Yıldırım Öcek, Binnur Kaya'nın da aralarında bulunduğu çalışma arkadaşları, Rutkay Aziz, Bülent Kayabaş, Ferhan Şensoy, Fatih Erkoç, Kerem Alışık, Atilla Dorsay, Zerrin Özer, Zihni Göktay ve Adnan Şenses'in de aralarında bulunduğu sanatçı dostları yalnız bırakmadı.
Özcan'ın cenazesi, burada öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından alkışlar eşliğinde bir süre eller üzerinde taşınarak cenaze arabasına konuldu. Yoğun katılımın olduğu törenin ardından Özcan, Karacaahmet Mezarlığı'nda defnedildi.
Törene, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın da çelenk gönderdiği görüldü.
8 Şubat 2009 Pazar
İstanbul Pazarları
Hemen hemen 5-6 yıl olmuştur pazara gidip birkaç alışveriş yapmayalı. İşten güçten mi dersiniz yoksa çocukluğumdan kalan ev iaşesi taşımacılığının sıkıcılğından mı bilemem. Geçtiğimiz hafta hasbel kader bir arkadaşımla İstanbul'un hala kendini aşamamış semtlerinden birinde dalıverdim pazarın birine.
Bir yandan arkadaşımla sohbet etmeye çalışıyor, bir yandan da sağdan soldan üstüme gelen insanlarla çarpışmamak için sağlı sollu kıvırıyordum. Bu ne kalabalık Ya Rabbim! diye içimden geçirirken kalabalık arasından bir çığlık, bir hengame...
- Hırsız vaaar! Cüzdanımı çaldı bu adam, yakalayın! diye var gücüyle bağıran 25 yaşları arasında kucağında bebeği ile (pazarda bebeğin kucakta ne işi varsa) bir kadın,
-Hani nerde?
-Kim o?
-Tutun şunu! gibi sözlerle uğultulu bağırışlar arasında 20-25 yaşlarında esmer, uzun boylu, takım elbiseli esmer koca gözlü bir genç yanımızdan koşarak uzaklaştı. Pazar tahtaları arasındaki boşlıktan pazarın dışına sıyrılıverdi.
Hey gidi eski pazarlar hey.... İnsanlık nereye gidiyor Allahım!