29 Nisan 2012 Pazar

Güvenilir Haber Kaynakları

Sahip olduğunuz gücün farkında mısınız? İnterneti artık basın yayın organı olarak kullanmak her bireyin elinde. Kültür sanat haberleri gerekse siyaset haberleri hakkında anında bilgi alabilir, bu konuda en başarılı, en güncel yayınları dilediğiniz gibi takip edebilirsiniz.

Takip etmeyi seçtiğiniz haber siteleri arasında hangi siteler var? Mesela haber konusunda gerçekliğe ne kadar ihtimal veriyorsunuz?

Kalteli haber akışı için interneti talan etmeye devam edin.. Bugün var olan haber sitelerinin çok daha kalitelileri her an kurulabilir..



bu site iyi bir fikir olabilir, deneyin bakın belki seversiniz..


Düşündük de, bu site iyi bir fikir olabilir sanki? Ne dersiniz?

Hisse Önerileri ve KOSGEB kredisi

En riskli ve en çok kazandıran yatırım araçlarından hisse senetleri 2012 yılında yine en çok tercih edilen yatırımlardan oldu. Hisse senedi alarak yatırım yapanları bu sene durgun bir sene bekledi. Ancak Nisan ayında borsa yükselişe geçerek piyasalar normale döndü ve yükselebilecek birçok hisse yükselerek yatırımcılarına kazandırdı. Hisse senedi alarak kısa sürede büyük paralar kazanmak için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bunlardan en önemlisi Hisse senedi alacağınız şirketin temmetü vermesidir. Temettü verecek hisseler her zaman ekstra olarak hisse sahibine para kazandırabiliyor. Temettü verecek hisse senedi aynı zamanda büyük şirketler olduğundan hisse senedinizin değer kaybetmeside düşük bir ihtimal oluyor. Hisse Seneti alacaklar için Temettü Verecek Hisseler 2012 listesini takip etmenizi tavsiye ederim. 2012 Hisse Önerileri yine diğer önemli konulardan biri. Hisse senedi almadan önce kimlerden öneri aldığınız çok önemli çünkü, hisse senedi önerisi verecek olanlar sizi yönlendirerek kendi kazanma çabasında olabilir. Bu yüzden hisse önerisi alacağın kişilere dikkat edip aldığını önerileri tartıp sonra karar vermelisiniz.

2012 yılında iş kurmak herkesin hayali, özellikle KOSGEB 'in yeni başlattığı ve tüm iş kurmak isteyenlere verdiği hibe krediden sonra iş kurmak isteyen kişi sayısı arttı. Nasıl kredi alırım? 2012 yılında iş kurmak isteyenler KOSGEB'ten nasıl kredi alır? gibi sorular kafanıza takılıyor olabilir. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki iş kurmak için bankaların verdiği kredilerdende alabilir işinizi kurabilirsiniz. Ancak bunu geri ödemek ve faizleri ayrıca ödemediğinzde başınıza açılacak işleri düşündüğümüzde büyük risk diyebilirim. Ancak durum KOSGEB 'te çok farklı. İş Kurmak için Kredi 2012 – KOSGEB kredisi alacaklar uygun ödeme koşulları ve nerdeyse 0 faizle geri ödeyebileceğiniz aynı zamanda iflas etmeniz durumunda birçok kolaylıkda çabası. Bu yüzden KOSGEB kredisi almak banka kredisine oranla ölçülmeyecek kadar avantajlıdır.

Lenf Bezleri

Çocuklarda lenf bezleri, genelde enfeksiyonlar sırasında şişerek özellikle boyunda gözle görülen, ele gelen kitlelere yola açarlar. Bu durum, anne babayı kaygılandırır, kötü olasılıkları akla getirir. Bu yazıda, büyümüş lenf bezleri hakkında bilinmesi gereken önemli noktalara değineceğiz.

Lenf bezleri, vücudumuzun savunma sisteminin önemli bir parçasıdır. Enfeksiyonlarla savaşmak için gerekli antikorları üreten hücreler, bu bezlerde bulunur. Bir enfeksiyon sırasında, o bölgeye yakın lenf bezleri aktifleşir, büyürler ve savunma hücreleri ve antikorların üretimi artar. Böylece, vücut enfeksiyon etkenine karşı korunmuş olur. Çocukların bağışıklık sistemi, sık sık önceden karşılaşmadığı mikroplarla karşılaşmakta, onlarla baş etmeye çalışırken vücudun normal bir reaksiyonu olarak lenf bezleri büyümektedir.

Belli bir bölgede büyümüş lenf bezleri, genellikle çevre dokulardaki enfeksiyonlara veya o bölgedeki cilt bütünlüğünü bozan kesik, yanık, çizik, sinek ısırığı gibi olaylara bağlıdır. Baş, boyun bölgesi çocuklarda büyümüş lenf bezlerinin en sık görüldüğü yerlerdendir. Anjin, diş veya dişeti enfeksiyonları, ağız içindeki başka enfeksiyonlar buna neden olur. Kafatasının arka bölümü, kulak arkasındaki bezlerde büyüme; bu bölgeyi ilgilendiren enfeksiyonlarda, kızamıkçık gibi bazı döküntülü hastalıklarda görülür.

Eğer vücuttaki lenf bezlerinde yaygın bir büyüme saptanırsa, bu durumun nedenleri

# Enfeksiyonlar
# Bazı romatizmal hastalıklar
# İlaçlara reaksiyon
# Lösemi gibi hastalıklar olabilir.

Bazen de lenf bezleri kendileri iltihaplanabilir ( bu duruma lenfadenit denir ). Bu durumda lenf bezi hızla büyür, üstünde kızarıklık, ısı artışı fark edilir. Antibiyotikle tedavi edilmesi gerekli olur.

Eğer lenf bezi şişmiş, ısı artışı veya kızarıklık yoksa izleme alınır. Neden olan enfeksiyon geçtikten 1-2 hafta sonra, küçüldüğü görülür. Ancak küçük çocuklarda, bu süreç bazen aylar alabilmektedir.

# Eğer tüm vücutta lenf bezlerinde büyümeler varsa
# Beraberinde ateş, kilo kaybı, gece terlemeleri varsa
# Şişmiş lenf bezi giderek büyüyorsa
# Ele sert ve hareketsiz geliyorsa
# Büyüklüğü 1 cm'den fazlaysa,

gerekli araştırmaların yapılabilmesi için zaman kaybetmeden doktora başvurmak gereklidir.

28 Nisan 2012 Cumartesi

Cinsel Sağlık Diyeti

Sağlığımız bizim için çok önemli olması gerekirken nedense hiç birimiz buna dikkat etmiyoruz.
Beslenme tarzınızın cinsel sağlığınız üzerinde önemli etkileri var.Örneğin kilo fazlalığı, kadınlarda damar sağlığını ve hormonsal dengeyi olumsuz yönde etkileyerek cinsel uyarılma, orgazm ve cinsel tatmini ciddi şekilde azaltır. Kilo fazlalığı ve bel çevresi kalınlığı şeker hastalığı, kalp damar sorunları , inme-felç gibi cinsel sağlık için risk faktörü olan sağlık problemlerine de davetiye çıkarır. Son yıllarda yapılan çalışmalar Akdeniz tipi bir beslenme planı uygulayan kadınlarda cinsel fonksiyonların iyileştiğini gösterdi. Kilo fazlalığı, kolesterol yüksekliği, kan basıncında yükselme yaşayan kadınlar 2 yıl sağlıklı bir beslenme uyguladıklarında hem kan şekeri, insülin değerleri, kolesterol ve tansiyon ölçümlerinde hem de cinsel fonksiyon göstergelerinde düzelme yaşıyor. Akdeniz diyetinin tam tahıllı ürünlerden zengin, işlenmiş rafine şekerlerden fakir, trans ya da havyansal yağlardan uzak, bol sebze-meyve, sağlıklı proteinler ve zeytinyağı gibi iyi yağları ihtiva eden bir beslenme tarzı olduğunu hatırlatalım. Sağlıklı bir diyetin yanında, fiziksel olarak aktif kalmanız da çok önemli. Sigara-alkol tüketimi, uyku sorunları gibi diğer risk faktörlerinizi de gözden geçirmelisiniz.

Sultangazi Emniyet Müdürlüğünde Patlama

İstanbul, Sultangazi Emniyet Müdürlüğü'ne ait  3 ayrı biriminin bulunduğu binanın bahçe duvarında şiddetli bir patlama oldu.

Patlama, Esentepe Mahallesi Şehit Eyüp Gönen Caddesi'ndeki Sultangazi Önleyici Hizmetler Büro Amirliği, Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Büro Amirliği ile Asayiş Büro Amirliği'nin içinde bulunduğu 3 katlı binanın bahçesinin dış duvarında saat 08.00 sıralarında oldu.

Yol, emniyet şeridi çekilerek bir süre trafiğe kapatıldı, olayla ilgili inceleme başlatıldı.

Patlamanın ses bombasından kaynaklandığı belirlendi.

Büyük bir gürültüyle patlayan ses bombası herhangi bir zarara yol açmazken polis telsizinden de tüm birimlerin olası patlamalara karşı dikkatli olmaları istendi.

İstanbul Haberleri

Türk medyasını takip ediyor musunuz? Bu aralar ben pek bakamıyorum ama yine magazin haberleri ön plandadır kesin..

Aslında herşey magazinden ibaret. Neler oluyor neler bitiyor diye haberlere şöyle bir bakacak olsam ya magazin ya siyaset. Siyasette de öyle az şeyler yok değil, o da kendi içinde magazine sahip aslında.. Neyse siyasetten söz etmek istemiyorum.

Magazin dedikodularında neler var bilen varsa söylerse sevinirim. Canım sıkıldı çünkü biraz magazin haberi almak iyi gelebilir..


bu site iyi bir fikir olabilir, deneyin bakın belki seversiniz..


[caption id="attachment_6667" align="aligncenter" width="485" caption="Online haber sitesi"]Düşündük de, bu site iyi bir fikir olabilir sanki? Ne dersiniz?[/caption]Konu

25 Nisan 2012 Çarşamba

Bebek

Bebeğe Çağrı

Soyguncu soysun da, vurguncu vursun
Sen ana karnında boşa durursun
Doksan günde çık gel, dokuz ay dursun

Doğmaya gayret et, doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek.

Üçkağıtçı düzen geçip gitmeden
Her ocakta üç- beş baykuş ötmeden
Çabuk ' Devlet malı deniz' bitmeden

Doğmaya gayret et, doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek

Makam armağandır, koltuk hediye
Muhkem ilamlar var ' rüşvet ye' diye
Ne diye beklersin söyle ne diye?

Doğmaya gayret et doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek

Göz kırpınca sıfırı çok sayılar
Zirveye tırmandı topal ayılar
Yağcı yeğen arar haydut dayılar

Doğmaya gayret et doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek.

Artık banka soymak basit eğlence
Günde milyar hiçtir ' yurtsever genç' e(!)
Dünyaya duhül et, gel biraz önce

Doğmaya gayret et doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek

Tez çık, haram süt bul, beleş kundak bul
Yalancılık mübah, yüzsüzlük makbul
Hukuksal açıdan bir ' olanak' bul

Doğmaya gayret et doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek

Adi ekranlarda iğrenç yüzü gör
Halkı tiksindiren bir kof dizi gör
Önce onları gör, sonra bizi gör

Doğmaya gayret et doğmaya bebek
Sonra geç kalırsın yağmaya bebek

Abdurrahim Karakoç

18 Nisan 2012 Çarşamba

Volkswagen Kadınlarla

Yeni yarışma başladı. Yarışma aracılığıyla otomobil üreticisi Volkswagen; makine, mekatronik,  otomotiv ve elektro teknik mühendisliği alanlarında yapılan bitirme tezlerini ödüllendirerek genç kadınlara teknik alanda araştırma ve geliştirme çalışmalarını uygulamalı olarak yaşama şansı veriyor.

Volkswagen binek araçlar geliştirme bölümü başkanı ve yarışmanın destekleyicisi Dr. Ulrich Hackenberg, "Woman DrivING Award bu yıl "Yakıtımız sizin düşünceleriniz" sloganı altında gerçekleştiriliyor. Çünkü Volkswagen bünyesinde kadın mühendislerimizin belirleyici katılımından yoksun teknik bir yenilik neredeyse yok. Mühendislik artık uzun bir zamandır sadece erkeklere ait bir alan olmaktan çıktı. Volkswagen bu yarışmayla yeni nesil üniversite mezunu kadınları yarının otomobillerini birlikte şekillendirmek için cesaretlendiriyor." ifadelerini kullandı.

Firma bünyesinde kadın personel teşviki ve istihdamı sadece teknik gelişimde değil genel olarak merkezi bir önem taşıyor. 2010 yılında düzenlenen yarışmada birinci olan Dr. Eva Schießwohl firmanın kadın mühendislere tanıdığı şansa bir örnek teşkil ediyor. Beyrut kökenli 31 yaşındaki genç mühendis, 7 kadın ve erkekten oluşan ve Volkswagen araçlarında yakıt teknolojilerinin günlük kullanımı üzerine çalışmalar yürüten bir araştırma ekibini yönetiyor.

Devlet Sağlıkta Yardımı Kesti

Yeni yılla birlikte yürürlüğe giren Genel Sağlık Sigortası uygulaması vatandaşı mağdur etti. Süresi uzatılan gelir testi sebebiyle binlerce kişi ilk 3 ay tedavi olamadı. Primini yatıranların da sağlık provizyonları 1 ay sonra açıldı. Yenibosna Sağlık haberleri
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), 1 Ocak 2012'de yürürlüğe giren Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamında yapılan gelir testinin ocak, şubat ve mart aylarında devam etmesini gerekçe göstererek primlerini ödeyen vatandaşların sağlık provizyon sistemini açmadı. Bürokrasi sebebiyle bu 3 aylık süre içerisinde trafik kazası, acil hastalık veya ameliyat olmak için hastanelere başvuranlar ceplerinden hastane masraflarını ödediler.
VAKIFLARA ŞİKAYET YAĞIYOR
Sigortası bulunmayan 1 milyon 700 bin kişi ile 18 yaşını bitirmiş okumayanlar ve üniversite mezunlarının kapsayan gelir testi uygulamasının süresinin uzatılması vatandaşı mağdur etti. Kaydını yaptırarak primlerini ödemeye başlayan binlerce kişi, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına, "Genel Sağlık Sigortası yaptırdık ama hastaneler bize bakmıyor" diyerek şikayette bulundu. Vakıf yöneticileri muhatap olarak SGK il müdürlüklerini gösterirken, vatandaşlar hergün sağlık provizyonlarının açılıp açılmadığını sorgulamaktan şikayetçi.
GERİYE DÖNÜK PRİM BORCU
Bunlardan birisi de 25 yaşını doldurduğu için ocak ayında gelir testi yaptıran Y.C. isimli vatandaş. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne 15 Şubat 2012'de tedavi için giden Y.C, "Sigortanız yok, muayene olamazsınız, olursanız da para ödeminiz gerekiyor" denilerek vezneye gönderildi. Doktora muayene için 15 lira ödeyen Y.C., eczanede de 13 lira ilaç parası verdi. Üç ay gecikmeli olarak mart ortasında genel sağlık sigortası prim borcu kağıdı çıkarılan Y.C., ocak, şubat ve mart aylarının primini ödemek zorunda kaldı. Aylık 35 lira olan GSS primi geriye dönük toplam 105 lira ödeyen Y.C, "Şubatta hastalandığımda beni tedavi etmeyen devlet şimdi geçmişe dönük sigorta primi istiyor. Bu haksızlık" diyerek tepkisini gösterdi.
PRİM YATIRDIKTAN 1 AY SONRA TEDAVİ
Hiçbir geliri olmayanların primlerini devlet ödediği için G-0 grubuna girenler sorun yaşamadan tedavi olabiliyor. Ancak 295 liranın üzerinde geliri olup G-1 grubuna giren ve 35 lira prim çıkanlar, G-2 grubuna girip aylık 106 lira prim yatırmak durumunda kalanlar ve G-2 grubundaki 212 lira GSS primi tahakkuk eden binlerce kişinin provizyonu Ziraat Bankası'na para yatırdıktan 1 ay sonra açılıyor. Bürokrasideki gecikme uzadıkça vatandaşların hastanelerde tedavi olmak için açılması gereken provizyon da erteleniyor. SGK bazı il müdürlükleri ise inisiyatif alıp, vatandaş parayı verir vermez T.C. kimlik numarası üzerinden hastane ve eczane hizmetini açıyor. Sosyal güvenlik uzmanları SGK'nın genelge çıkararak gelir testine başvurduğu tarihten itibaren bu kişilerin sigortalarının başlatılması ve provizyonlarının açılmasını öneriyor.

Fırtına Esti Geçti

Fırtına İstanbul'dan esti geçti.  İstanbul'da etkili olan fırtına, Yenibosna'da ağaçları devirdi. Devrilen ağaç sebebiyle Yenibosna E-5 bağlantı yolu bir süre trafiğe kapandı. Bazı yerlerde hortum oluştu! Öte yandan Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin çatısı uçtu. İstanbul bu gün zor bir gün yaşadı. 
Ulaştırma Bakanlığı Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ndeki yüksek araçların geçişinin kısıtladığını belirtirken İDO seferleri de iptal edildi.
Bir diğer iptal açıklaması ise THY'den geldi. THY, yarın iç ve dış hatlarda toplam 43 seferin iptal edildiğini ifade etti.
Denizli'de lodos nedeniyle motosikletiyle şarampole yuvarlanan bir kişi öldü. Eskişehir, Isparta, Yalova ve Konya'da fırtına nedeniyle 16 kişi yaralandı. Bursa'da da bir trafoda yangın çıktı, şehrin büyük bölümüne elektrik verilemiyor.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, fırtına hızının 100 km'yi aşacağını tahmin ettiklerini açıklarken fırtınınanın yarın öğlen saatlerine kadar devam edeceği açıklandı.
Türkiye'yi sarsan fırtına, başta Marmara bölgesi olmak üzere, İstanbul, Konya, Ankara, Eskişehir, Denizli, Antalya ve Muğla'da etkili oldu.
İstanbul'da fırtına özellikle Avrupa Yakası'nda etkili oluyor. Fırtına nedeniyle sallanan Boğaz Köprüsü trafiğe kapatıldı. Kapatılan köprü fırtınanın yavaşlamasıyla birlikte kontrollü olarak trafiğe açıldı. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü Kavacık istikametinde bir TIR devrildi.
Meteoroloji denizlerde fırtına ve şiddetli yağışlara karşı uyardı. İstanbul'un büyük bölümünde toz bulutu gözleniyor. Lodos yönlü rüzgar etkili oluyor Meteoroloji'nin verilerine göre, Türkiye "Tam Fırtına" etkisi altında. 89-102 km arası Tam Fırtınakapsamına girerken, Datça'da rüzgar 137 km. hızla esiyor. Hava sıcaklığı, batı bölgelerde 6 ila 8 derece azalacak. Marmara'da etkili olan fırtına gece yarısına kadar etkili olacak.


Kiralık Helikopter

Merhaba Ben Ali Osman. Gizli bir ajanım. Arkasında olduğum çok önemli bir cinayet olayı var. Bu cinayetin 2 şüphelisi var. Fakat ortada en ufak kiralık uçak bir kamera kaydı bile yok. Şüphelilerden Biri uçak kiralaması, kiralık helikopter işleriyle uğraşan Abdullah, diğeri helikopter kiralama ve helikopter turu yapmakla uğraşan Fikret. Sabah uyanıp dışarıya çıktım. Biraz dolaşıpuçak ve helikopterler ile ilgili dergiler aldım. Tabi ajan olduğumuz için çevremiz geniş. Bu tür işlerden anlayan Ali Mesut'u arayıp bana bazı bilgiler vermesini istedim. Sağolsun bana uçak kiralamajet kiralamahelikopter kiralama gibi konularda bilgi sahibi olmamı sağladı. Arabama atladığım gibi kiralık uçak işi yapan Kamil'in yanına gittim. Ali Mesut'tan öğrendiğim uçak ve jet kiralamayla ilgili bilgiler sayesinde Kamil'le kısa sürede sohbeti kurdum. Kamil, ilk izlenimime göre rahattı. Yani cinayet işlemiş biri gibi değil.
Sıra, helikopter kiralayan ve helikopter turu yapan Fikret'teydi. Onun yerini aradım aradım fakat birtürlü bulamadım. En sonunda çevredekiler sayesinde helikopter kiralamacısı Fikret'in yanına gittim. Onunla da konuştum helikopter kiralama ve helikopter turları hakkında. Fakat Fikret'in morali biraz bozuk gibiydi. İlk izlenimime göre helikopter kiralama işiyle meşgul olan, 39 yaşındaki Fikret bu cinayetin faili gibiydi. Ertesi sabah uyanıp tüm olasılıkları değerlendirmeye başladım. Bir tarafta kiralık uçak işi yapan, neşeli Kamil. Bir tarafta helikopter kiralama işi yapan, mutsuz Fikret. Tekrar arabama bindim ve arkadaşım dedektif Ethem'in yanına gittim. Olayı anlattım. Bana yardımcı olacağını söyledi. Arabaya bindik ve Kamil'in yanına gittik. Ethem'de Kamil'le uçak kiralamajet kiralama gibi konularda konuştu. Kamil'in bu kez neşesi yoktu. Bizi müşteri sandığı için zorla gülüyordu.

Arkadaşım Ethem'le birlikte kiralık uçak yerinden ayrılıp, helikopter kiralama yerine geldik. Ethem, Fikret'le de konuştu. Meğersem Ethem, bir zamanlar helikopter turlarına çok meraklıymış. Fikret'in hali yine aynıydı, mutsuzdu. Neyse, oradan da ayrıldık ve Ethem'le karar verdik.  Ethem'de benim gibi, Fikret'ten şüpheliydi. Ethem'in evine gittik ve Ethem arabasını aldı. O, helikopter kiralamacısı olan Fikret'in yakınlarında bir yerde beklemeye başladı. Bende Kamil'in uçak kiralamacı yerinin önünde bekliyordum. Akşam olduğunda Kamil eve gitti. Ethem'i aradım orada durumlar nasıl diye.
Fikret'in de eve gittiğini söyledi.  Fakat Kamil, eve gittikten 15 dakika sonra yola çıktı. Uzaktan takip ediyordum. Yaklaşık yarım saat sonra Kamil, bir mezarlığın girişine geldi. Aynı zamanda Fikret'te oradaydı. Anında yakaladık, suçlarını  itiraf ettiler.

Kepçe Kulak Ameliyatı Sonrası

Hastaya uygulanacak baskılı pansuman son derece önemlidir. kepçe kulak ameliyatı son derece iyi kanlanan bir organdır. Uygulanacak baskıyla ameliyat sonrasında dokular arasına kan sızması böylece engellenmiş olacaktır. Kulaklar birkaç gün ağrıyabilir ancak bu şikayet ilaçlarla yatıştırılabilir.

4-5 gün sonra bu sargı çıkarılarak daha hafif bir pansuman ile kulak sarılacaktır. Bu sargıların da çıkarılmasından sonra özellikle geceleri kullanmak üzere tenisci bandajı önerilir. Bu bandajın gündüz de kullanılması kulağın şeklinin daha iyi muhafazasına yardımcı olacaktır. Dikişler genellikle kendiliğinden erir ve bir hafta içinde kaybolur. Kulak, ameliyatdan sonra 7-10 gün civarında ödemli (şiş) olacaktır. Kulağın büküleceği herhangi bir aktiviteden 1.5 ay kadar kaçınılmalıdır. Erişkinlerin çoğu işlerine ortalama 5-7 gün içinde dönebilir. Çocuklar yaklaşık 7 gün sonra okula gidebilir, ancak aktivitelerde dikkatli olmaları gerekir.

Kepçe Kulak Ameliyatı Sonrası

Hastaya uygulanacak baskılı pansuman son derece önemlidir. kepçe kulak ameliyatı son derece iyi kanlanan bir organdır. Uygulanacak baskıyla ameliyat sonrasında dokular arasına kan sızması böylece engellenmiş olacaktır. Kulaklar birkaç gün ağrıyabilir ancak bu şikayet ilaçlarla yatıştırılabilir.

4-5 gün sonra bu sargı çıkarılarak daha hafif bir pansuman ile kulak sarılacaktır. Bu sargıların da çıkarılmasından sonra özellikle geceleri kullanmak üzere tenisci bandajı önerilir. Bu bandajın gündüz de kullanılması kulağın şeklinin daha iyi muhafazasına yardımcı olacaktır. Dikişler genellikle kendiliğinden erir ve bir hafta içinde kaybolur. Kulak, ameliyatdan sonra 7-10 gün civarında ödemli (şiş) olacaktır. Kulağın büküleceği herhangi bir aktiviteden 1.5 ay kadar kaçınılmalıdır. Erişkinlerin çoğu işlerine ortalama 5-7 gün içinde dönebilir. Çocuklar yaklaşık 7 gün sonra okula gidebilir, ancak aktivitelerde dikkatli olmaları gerekir.

Kepçe Kulak Ameliyatı

Estetik kulak ameliyatları genellikle kepçe kulakları başa daha yaklaştırmak, eksik kıvrımlarını şekillendirmek veya büyük kulakları küçültmek amacıyla yapılır. Kulak kepçesindeki Y şeklindeki kıvrımın yetersiz gelişmesi ya da düz olması, kulakların baştan fazla bir açıyla uzak olması genellikle temel sebeptir. Bu operasyon genellikle kulak gelişiminin tamamlandığı 6 yaşından itibaren yapılmaktadır. Her ne kadar bu yaşlardan itibaren yapılsada klinik pratikte 20' li yaşlarda sıklıkla yapılan bir ameliyat olarak karşımıza çıkar.

Kepçe kulak problemi olan erkeklerde kısa saç kestirememe, bayanlarda saçlarını toplayamama gibi değişik nedenlerlede ameliyat olmak isteyebilirler. Kepçe kulak estetiği ameliyatı sıklıkla lokal anestezi altında yapılabilmektedir. Eğer hasta çocuksa genel anestezi gerekebilir.

“Çok az anatomik yapı dış kulak kadar geometrik yapıya sahiptir ve çok az defekt dış kulakta olduğu gibi plastik cerrah tarafından sergilenen tam bir yaratıcılık örneğidir. Dış kulak neredeyse tamamen hareketsiz ve fonksiyonsuz statik bir yapı olduğu için kulak rekonstrüksiyonu zarif heykeltraşlık sanatının klinik bir uygulamasıdır ve plastik cerrahın yetenekleri için gerçek bir sınavdır.”

Kepçe Kulak

Kulak Estetiği Fiyatları

Kulak estetiği ameliyat fiyatları bir çok duruma göre değişkenlik gösteren ameliyatlardır. Bu değişkenlik ameliyatın hangi teknik ile uygulanacağı, lokal mi yada genel anestezi altında mı uygulanacağı, hangi hastanede yapılacağı, hangi doktor tarafından yapılacağı, kulak bölgesindeki sorunların büyüklüğüne kadar bir çok etkene göre değişkenlikler gösterecektir.

Kepçe kulak estetik ameliyat fiyatlarını en sağlıklı şekilde doktorunuzdan öğrenebilirsiniz..

16 Nisan 2012 Pazartesi

İstanbul'da Temmuz Ayı Etkinlikleri-1

İstanbul'da Temmuz Ayı Etkinlikleri-1





Buyurun cümbüşe
Yer : Esenkent Açıkhava Rufat Ilgaz Tiyatrosu
Tarih : 19 Temmuz
Saat : 21.00
Satış Yeri : Biletix
Türkiye de Modern Doğaçlama Tiyatro'nun öncüsü olan ve seyirciyi hem şaşırtıp hemde kahkaya davet eden Mahşer-i Cümbüş ise 19 Temmuz 2008 Cumartesi izleyicisi ile buluşuyor.
Mahşer-i Cümbüş, 2001 yılı Mayıs ayında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü öğrencileri tarafından kuruldu. Aynı yıl Eylül ayında Ankara Tenedos kafede Tiyatro Sporu gösterilerine başladı. Mahşer-i Cümbüş 2003 yılının Ağustos ayında İstanbul a taşınarak faaliyetlerini İstanbul'da sürdürdü.
Mahşer-i Cümbüş kurulduğu günden bu yana Ankara ve İstanbul başta olmak üzere bir çok ilde gösteriler sergiledi ve festivallere katıldı. Türkiye'de Modern Doğaçlama Tiyatro'nun öncüsü olan Mahşer-i Cümbüş, doğaçlama tiyatronun gösteri biçimlerinden biri olan - Tiyatro Sporu - nu Türkiye'de ilk defa seyirci ile buluşturdu. Ekip bugüne kadar 300'ün üzerinde Tiyatro Sporu , 100'ün üzerinde "Beyin fırtınası" gösterisi yaptı. 12 Uluslararası Tiyatro Festivali'nde Türkiye'yi temsil etti.
İstanbul'da Temmuz Ayı Etkinlikleri-1

İstanbul'da Temmuz Ayı Etkinlikleri-2

İstanbul'da Temmuz Ayı Etkinlikleri-2
Büyükada'da şenlik devam ediyor!
Büyükadalı sanatçı Nino Varon un resim sergisiyle başlayan üç aylık yaz programında, plastik sanatlarda 12 sergi, 11 fotoğraf sergisi, 13 konser, 3 tiyatro, 12 söyleşi, 5 film gösterimi ve 3 performans yer alıyor.
Yer : Büyükada
Tarih : 28 Haziran - 14 Eylül
Bir Adalar Vakfı işletmesi olan Adaevi, bugün Büyükada da açılıyor. Büyükadalı sanatçı Nino Varon un resim sergisiyle başlayan üç aylık yaz programında, plastik sanatlarda 12 sergi, 11 fotoğraf sergisi, 13 konser, 3 tiyatro, 12 söyleşi, 5 film gösterimi ve 3 performans yer alıyor. Adaevi nin yaz etkinlikleri, Eylül sonuna kadar devam edecek.

Resimden ebruya, minyatürden heykele, çeşitli disiplinlerde eserleri sergilenecek sanatçılar arasında, Devrim Erbil, Berç Torosyan ve Lale Merkit gibi isimler dikkat çekiyor.

Grek, Seferad, Latin, Popüler, Klasik-Neoklasik Batı ve Türk müziği türleri ve türküler ile Adaların çokkültürlü yapısına son derece uygun düşen konserler, Ada akşamlarına renk katacak. Sahne alacak sanatçılar arasında, Ruhi Ayangil, Armando, Funda, Candanendash Erdem Naturel Grubu, Orpheus İkilisi, Çeşm-i Dil Musiki Grubu, Ali Naki Gündoğdu ve Erol Esken yer alıyor.

Adaevi nin bahçesindeki etkinlik alanında, Ali Çatalbaşın Kötü Çocuk adlı tek kişilik oyunu ile Orhan Ertürkün Godot Gitmiyor adlı oyunu sergilenecek.

Özellikle pazar akşamlarının değerlendirileceği söyleşilere ise Ataol Behramoğlu, Balkan Naci İslimyeli, Nebil Özgentürk, Halit Refiğ, Tanju Gürsu ve Ediz Hun gibi ünlü sanatçılar ve gazeteciler katılıyor.

Adaevi bünyesinde, araştırmacı ve yazarlar için Adalar a özel bir kütüphane de yer alıyor. Adaevi, gelecekte Adalar müzesine dönüşecek arşiv ve belgeleme çalışmalarına platform oluşturacak. Adaevi Yaz 08 Kültür Etkinlikleri nin üç konser hariç tamamı ücretsiz izlenebilecek.

Adaevi Yaz 08 Kültür Etkinlikleri:

Sergi:
5 Temmuz Cumartesi - Eti Behar Heykel SergisiTematik Ada Fotoğrafları Sergisi (Merdivenli Yollar)
12 Temmuz Cumartesi - Fatma Yücel - Fatma Tuncer - Zeynep Arol Çini SergisiTematik Ada Fotoğrafları Sergisi (Armalar)
19 Temmuz Cumartesi - M. Akif Şenoğlu Resim ve Heykel SergisiTematik Ada Fotoğrafları Sergisi (Ada Bahçeleri)
26 Temmuz Cumartesi - Cengiz Akduman Fotoğraf SergisiTematik Ada Fotoğrafları Sergisi (Cihannüma ve Kuleler)
2 Ağustos Cumartesi - Feyzafer Alpsar Resim SergisiTematik Ada Fotoğrafları Sergisi (Heykeller)
9 Ağustos Cumartesi - Harun Yılmaz Tezhib ve Minyatür SergisiTematik Ada Fotoğrafları Sergisi (Günbatımı Manzaraları)
16 Ağustos Cumartesi - Nimet Özata Ebru SergisiTematik Ada Fotoğrafları Sergisi (Yalılar)
23 Ağustos Cumartesi - Lale Merkit Takı SergisiSami Solmaz - Ahırlarda Yaşam Fotoğraf Sergisi
30 Ağustos Cumartesi - Berç Toroser Resim Sergisi Sami Solmaz - Ahırlarda Yaşam Fotoğraf Sergisi
6 Eylül Cumartesi - Devrim Erbil Resim SergisiTematik Ada Fotoğrafları Sergisi (Ahşap Detaylar)
13 Eylül Cumartesi - Muvaffak İren Resim ve Heykel SergisiTematik Ada Fotoğrafları Sergisi (Ahşap Detaylar)

Konser:
28 Haziran Cumartesi - Candan-Erdem ve Naturel Grubu (Türk Pop)
29 Haziran Pazar - Yeşim Altınay Müzik Atölyesi30 Haziran Pazartesi - Erol Esken (Grek, Nostalji)
12 Temmuz Cumartesi - Armando (Latin)19 Temmuz Cumartesi - Çeşm-i Dil Musiki Topluluğu (Klasik-Neoklasik Türk)
23 Temmuz Çarşamba - Ali Naki Gündoğdu - Robert Beer (Türkü)26 Temmuz Cumartesi - Funda Kurtuldu (Türk Pop)
2 Ağustos Cumartesi - Orpheus İkilisi (Klasik Batı)9 Ağustos Cumartesi - NKM Müzik Topluluğu (Türkü)
23 Ağustos Cumartesi - Erensiya Seferadi (Sefarad Müziği)
30 Ağustos Cumartesi - İsimsizler Grubu (Alternatif Rock)6 Eylül Cumartesi - Ruhi Ayangil yönetiminde Birlikte Söyleyelim (Türk Makam)

Tiyatro:
8 Ağustos Cuma
- Kayıp Hayatlar
10 Ağustos Pazar - Kötü Çocuk
14 Eylül Pazar endash Godot Gitmiyor

Adaevi sohbetleri:
29 Haziran Pazar - Ataol Behramoğlu İle Şiirli Sohbet
5 Temmuz Cumartesi - Nebil Özgentürk İle Türkiye nin Hatıra Defteri
6 Temmuz Pazar - Balkan Naci İslimyeli İle Resimli Sohbet
11 Temmuz Cuma - Nefrin Tokyay, Cengiz Kahraman, Mustafa Kıran, Erkan Altaca İle Sohbet
13 Temmuz Pazar - Mehmet Güntekin İle Neyzen Tevfik Sohbeti
20 Temmuz Pazar - Ediz Hun ve Ülkü Erakalın İle Yeşilçam Sineması ve Anılar
27 Temmuz Pazar - Serço Ekşiyan İle Dia Gösterili Sohbet
3 Ağustos Pazar - Edebiyat Sohbeti ve Film Gösterimi
16 Ağustos Cumartesi - Nilgün Belgün İle Anılar
17 Ağustos Pazar - Sohbet ve Dia Gösterisi Sinema endash belgesel:
20 Temmuz Pazar - Sohbet ve Film Gösterimi ( Paydos )
1 Ağustos Cuma - Türk Filmlerinde İstanbul Belgeseli
31 Ağustos Pazar - Sohbet ve Film Gösterimi ( Köpekler Adası )
7 Eylül Pazar - Edebiyat Sohbeti ve Film Gösterimi ( Değirmen )

Performans:
6 Temmuz Cumartesi - Necla Köse, Yuva Performansı
7 Temmuz Pazar - Leyla Okan, Kırmızı Sicimle Örgü Örme Performansı
23 Ağustos Cumartesi - Günbatımında Todori (Artık var olmayan Todori meyhanesinde sazlı, sözlü, şiirli, yemekli, içkili bir günbatımı performansı)

Yaz atölyeleri:
Yeşim Altınay la Çocuk - Müzik Atölyesi
Yalçın Savuran la Fotoğraf Atölyesi
Yıldızcam la Cam Atölyesi
Fatma Tan la Resim Atölyesi
Fatma Yücel le Geleneksel Türk Sanatları Atölyesi
Gökmen Çetinok la Dekoratif Ahşap ve Porselen Süsleme Atölyesi

Adaevi hakkında:
Büyükada İskelesi nde merkezi konumdaki asma katlı ve bahçeli binada hizmet veren Adaevi, Adalar Vakfı tarafından işletilmektedir. Adaevi nde yaz kış sergiler, konserler, film gösterimleri, toplantılar ve buluşmalar gibi kültürel etkinlikler düzenlenmektedir. Adaevi ayrıca, İstanbul Adaları nın belleğini oluşturmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla kurulmakta olan Adalar Bilgievi ne de evsahipliği yapmaktadır

kaynak:istanbul.comİstanbul'da Temmuz Ayı Etkinlikleri-2

Ferhat Göçer Risus Performans Geceleri'nde

Ferhat Göçer Risus Performans Geceleri'nde
Müzik dünyasının aşk, hüzün ve romantik şarkılarının yorumcusu Ferhat Göçer, "Çok Sevdim İkimizi" adlı yeni albümünde yer alan ve dillerden düşmeyen sevilen şarkılarını seslendireceği konserinde 17 Temmuz 2008 Perşembe akşamı sevenleri ile Risus Performans Geceleri'nde buluşuyor.
Yer : Esenkent Açıkhava Rıfat Ilgaz Tiyatrosu
Zaman : 17 Temmuz 2008
Saat : 21.00
Satış Yeri : Biletix
Müzik dünyasında kendine sağlam ve sarsılmaz bir yer edinen Ferhat Göçer, bir buçuk yıl aradan sonra yeni albümüyle müzik marketlerdeki yerini aldı Ozan Doğulu nun düzenlemelerini yaptığı albümün eserlerinde, Sezen Aksu, Sinan Akçıl, Aslı Zen Yentur, Bülent Özdemir ve Ferhat Göçer imzaları bulunuyor.
Doymadım Sana adlı şarkıda Türk Sanat Müziği nin dev ismi Emel Sayın ile yaptığı düet ile karşımıza çıkacan sanatçı, Sabahattin Ali nin Aldırma Gönülünü de remix düzenlemesiyle albümüne aldı. İnternet üzerinde yedi milyonun üzerinde kişi tarafından tıklanan ve defalarca dinlenen, Tugay Ören in Bizim Şarkımız adlı eseri de Ferhat Göçer in yeni albümünde hayat buluyor.
Bilet fiyatları 50 YTL40 YTL30 YTL
Ferhat Göçer Risus Performans Geceleri'nde

Turkcell Kuruçeşme Arena Etkinlikleri

Turkcell Kuruçeşme Arena EtkinlikleriJudas Priest

13.07.2008 Pazar Saat 21.00
Heavy Metal Tanrilari Türkiye'de! Dünyanin en büyük heavy metal grubu olan, birçok ünlü gruba ilham kaynagi olmus, 15. Stüdyo albümlerini çikarmis Judas Priest, 13 Temmuz 2008'de ILK KEZ Türkiye'de


Turkcell Kuruçeşme Arena Etkinlikleri SUZAN KARDEŞ Turkcell Kuruceşme Arena' da. 17.07.2008 Perşembe Saat: 21:00



Turkcell Kuruçeşme Arena EtkinlikleriAjda Pekkan 23.07.2008 Çarşamba Turkcell Kuruceşme Arena' da (1 Temmuz biletleri geçerlidir)




Turkcell Kuruçeşme Arena Etkinlikleri Ata Demirer 25.07.2008 Cuma Turkcell Kuruceşme Arena' da

Turkcell Kuruçeşme Arena Etkinlikleri Lenny Kravitz 30.07.2008 Çarşamba Saat: 21.00
Dünyanin en güçlü erkek vokallerinden biri olan Lenny Kravitz, TÜRKIYE'DE ILK KONSERINI 30 Temmuz 2008'de TURKCELL KURUÇESME ARENA'da veriyor!


Detaylı bilgi : Turkcell Kuruçeşme ArenaTurkcell Kuruçeşme Arena Etkinlikleri

İstanbuldan Lezzet Haberleri

İstanbuldan Lezzet Haberleri


Boğaz eğlencesinin en yeni restoranı: Sortie La Cuisine
Sortie nin yaklaşık bir ay önce açılan kendi restoranı La Cuisine, boğazın en rahat ambiansına sahip yerlerinden biri...



Bu rahatlık menüye de yansıdı. Akdeniz ağırlıklı bir mutfağa sahip olan La Cuisine, Türk mutfağının yöresel tatlarından otantik lezzetlere kadar uzanan özenle seçilmiş lezzetleri servis ediyor. Ayrıca bir de fiks mönü servisi var. Bir kadeh şarap dahil 69 ytl ye sunulan fiks mönüde zeytinyağlılarda başlangıçlara, ara sıcaklardan seçmeli iki ana yemeğe kadar birçok lezzet servis ediliyor. Tatlı olarak ise taze meyvelerin dondurmayla buluştuğu Marpop servis ediliyor. Marpop un lezzetleri Sortie nin içinde yer alan özel bir tezgahta hazırlanıyor.

La Cuisine lacivert beyaz ağırlıklı dekorasyonuyla Ege yi hatırlatıyor. Nişantaşı ndaki Salomanje Barın işletmecisi Ersin Süzer yönetimindeki La Cuisine yemek sonrası Sortie de kulübe dönen ender mekanlardan biri. Yemek sonrası Sortie eğlencesinin bir parçası olan La Cuisine VIP kulüp olarak hizmet veriyor. Akşam yemek sonrasında masalar kalkıyor ve La Cuisine in girişi kırmızı halatlarla kapatılıyor. Kulübe de sadece rezervasyonlu müşteriler alınıyor. La Cuisine bu haliyle adeta bir sosyal kulübe dönüşüyor.
Tel: 0 212 327 85 85


----------------------------------------------------------------------------------------------


Boğazın kalbi Ortaköy'de şık bir restoran...
Tüm Boğazı ayaklar altına seren bir manzarada, birbirinden özel ve leziz yemekleri tatmanın keyfini StarBoard Restaurant'ta çıkarın.



Boğaz'ın en ihtişamlı yerinde hizmet veren StarBoard, deniz kıyısında, nezih, şık ve enfes yemeklerle dolu bir seçenek. Barında enfes kokteyllerin, restoran bölümünde de Boğazın en leziz tatlarının, chill out tarzı müzik eşliğinde, ayrıcalıklı bir ambiansta sunulduğu StarBoard, yenilenen menüsüyle sizi bekliyor. StarBoard menüsünde Ahtapot Carpaccio dan yengeç etli Arbario Risotto ya süt danası pirzolasından ev yapımı tütsülenmiş somon filetosuna kadar birçok eşsiz lezzet sunuyor. Sıcak yaz akşamlarında ışıl ışıl Boğaz manzarasına karşı serinleten içkinizi yudumlayıp, iştah açıcı lezzetlerle kendinizi şımartmak için, StarBoard, İstanbul'un göbeği Ortaköy'de.

Adres: Radisson SAS Bosphorus HotelÇırağan Caddesi No.46/
Tel: 0212 310 15 00

-----------------------------------------------------------------------------

Çınar Hotel de doğa ile iç içe kahvaltı keyfi...
Çınar Hotel, konuklarını sıcak yaz günlerinde; Marmara Denizi ne karşı, doğanın içinde doyumsuz tatlarla oluşturulmuş açık büfe konsepti ile La Delicatesse in terasında kahvaltıya bekliyor.

50. yılına tümü ile yenilenerek merhaba diyen Çınar Hotel bünyesinde, haftanın yedi günü, 07.00-10.00 saatleri arasında kahvaltı hizmeti veren La Delicatesse teki kahvaltı saatleri; kuş sesleri arasında, yemyeşil bahçeye, masmavi denize, turkuaz havuza bakarak terasta deniz havası almak koşuluyla mutlak bir keyfe dönüşüyor.

Marmara Denizi ne karşı, güneyde bir sahil beldesindeymişcesine zevk alabileceğiniz zengin kahvaltıda birbirinden lezzetli tatlar Çınar özel misafirlerini bekliyor. Güne kendi yaratacağınız omletlerle, portakal sularıyla başlayabilirsiniz. Zengin Çınar Kahvaltı Büfesi nde ayrıca aklınıza gelen tüm kahvaltılık çeşitlerini -en güzel peynirler, zeytinler, şarküteri alternatifleri, yeşillikler, domates, biber, salatalık, nefis ekmekleri, taze poğaça ve kruasanları, hazır kahvaltı gevreklerini, ev yapımı reçelleri, enfes kekleri, meyve ve meyve salatasını da bulabilirsiniz.
Üstelik fincanla içilen çaydan tat alamayanlardan iseniz, dilerseniz çayınız da sizlere evinizdeki gibi ince belli cam bardaklarda servis edilecektir...

Çınar Hotel de kahvaltı fiyatı kişi başı 25 YTL. dir

------------------------------------------------------------------------------

Şampiyon Kokoreç Bostancı'da
46 yıldır Türkiye'nin lezzet durağı Şampiyon Kokoreç şimdi de Anadolu yakasındaki lezzetseverleri sevindiriyor.

Yedikçe yenilesi tatlarıyla zirveye çıkan Şampiyon Kokoreç'te köfteden kokoreçe, zümfükülden ayvalık tostuna, hamburgerden çorba, midye dolma ve midye tavaya vazgeçilmez tatlar bulunuyor. 

Şampiyon Türkiye'nin her yerinde, müdavimleriyle buluşmayı sürdürüyor. İlk şubesini Beyoğlu'nda açan Şampiyon, o günden bu yana açılan Beşiktaş, Kızıltoprak, Kadıköy, Bostancı, Ümraniye, Bakırköy, Şirinevler, Ataşehir, Mecidiyeköy, Ankara, Bodrum, Eskişehir, İzmir, Edirne, Mersin şubeleriyle damakları şenlendirmeyi sürdürüyor.

Kaynak: istanbul.com
İstanbuldan Lezzet Haberleri

Dünden bugüne vapurlar


Değerli yolcularımız, şu anda okumakta olduğunuz yazı Hazine-i Hassa Vapurları İdaresi nden, Şirket-i Hayriye ye, Şehir Hatları İşletmesi nden, İDO ya dek uzanan İstanbul vapurlarının bir hikayesidir. Sadece bir hikaye midir? Hayır! Aynı zamanda, birçok İstanbullu nun hayatında yer alan önemli bir değerdir. Bitmedi! Aynı zamanda...


Yaşı otuza yaklaşmış olan kuşak yukarıdaki spotu eminim ki tebessümle okumuşlardır. Fazla değil, bundan yaklaşık yirmi yıl önce, yani Şehir Hatları İşletmesi nin henüz İDO ya devredilmediği yıllarda, İstanbul vapurlarının vazgeçilmez unsurlarındandı seyyar işportacılar. Vapur kalktıktan bir iki dakika sonra sahne alır, iskele verilinceye kadar şovlarına devam ederlerdi.

Dünden bugüne vapurlarLaflarının yarıda kaldığı, satışlarını yapamadıkları hiç görülmezdi. Zamanlamaları her zaman harikaydı. Söze, değerli yolcularımız diye başlar, herkese iyi yolculuklar diledikten sonra çantalarından çıkarttıkları küçücük parçanın aslında hayatımızda ne kadar önemli bir eksiği kapatacağını anlatmaya başlarlardı. Anlardık...

Ardından eşantiyon faslına geçilirdi. Evdeki küçükleri sevindirmek için muhakkak bir kutu boya, öğrencilerin bayılacağı yazarken ışıkları yanan kalemler ve kadınların yüzlerini güldürecek çeşitli mutfak gereçleri çıkardı çantanın içinden. Her seferinde bitmedi diye bir gümbürtü duyulurdu. Ve bitmezdi...

Bu arada, bulunduğunuz vapur Adalar ya da Yalova vapuruysa arkada çilingir sofralarını kurmuş, sohbetlerini dalgalarla coşturmuş bir grubun kahkahalarını duyardınız. Sadece vapurda birbirlerini gören üniversite öğrencilerinin nasıl keyifle pişti oynadıklarına şahit olurdunuz. İnsanların hayatlarında vapur arkadaşı diye bir kavram vardı; bir sonraki seferde nerede kalındıysa oradan devam edecek olan...

Kola, fanta, ayran, gazoz, bir şey...Annelerin tüm diretmelerine karşın nedense, vapurda satılan her türlü yiyecek ve içecek çok lezzetli gelirdi küçüklere. Bunda garsonların coşkuyla kola, fanta, ayran, gazoz, bir şey... diye bağırmalarının katkısı da büyüktü sanırım.

Ancak garsonların bir şey derken neyi kastettikleri hiç bir zaman bilinmedi. Belki üzeri bol pudra şekerli Kanlıca yoğurdunu kastediyorlardı, belki de alkol servisini... Bundan yaklaşık elli yıl öncesine kadar sadece Paşabahçe, Fenerbahçe ve Dolmabahçe vapurlarına özel bir hizmet olan alkol servisi yapılırdı İstanbul sularına kadeh kaldırmak isteyenlere...

Daha da eski yıllara gidildiğinde, vapur yolculukları İstanbulluların ekonomik durumunun da en büyük göstergelerinden biriydi. Şöyle ki, vapurun arka kısmı 1. mevki, burnu 2. mevki ve en arka da lüks mevkiiydi. Ancak bu uygulama 60 lı yıllara gelindiğinde son buldu. Benim hatırladığım yıllardan kalansa vapurların, -şu anda olmayan- bodrum katlarıydı.

İşinden yorgun argın çıkmışlar için sıcacık, sessiz ve rahat bir uyku çekmek için ideal bir meköe2n olan bodrum katları, biz küçükler içinse esrarengiz, merdivenlerine yaklaşılması dahi yasak olan oyun salonlarıydı. Hülasa, İDO ya ait hızlı feribotlarda bulunan oyun salonlarının henüz bilinmediği, vapurun bodrum katının merdivenlerine en çok yaklaşan çocuğun korkusuz ilan edildiği, kim daha cesur oyununun heyecanla oynandığı yıllardı. Oyuncağımızın 170 yıllık bir İstanbul değeri olduğunu bilmediğimiz yıllar...

Hazine-i Hassa Vapurları İdaresi nden, Şirket-i Hayriye yeTanzimat döneminin ardından Osmanlı İmparatorluğu nun ekonomisinin gelişmesi, nüfusun her iki yakada da ikamet etmesine neden oldu. Önceleri, iki yaka arasında gidip gelen kayıklar, yerlerini 1837 yılında Rus ve İngiliz denizcilik şirketlerinin getirdiği vapurlara bırakmaya başladı. Dönemin deniz ulaşımından sorumlu olan kurumu, Hazine-i Hassa Vapurları İdaresi nin de İstanbul Boğazı nda vapur seferlerini başlatması ve kayıklara nazaran vapurların iki kat daha hızlı olması nedeniyle, vapurlar İstanbullular için vazgeçilmez oldu.

Hazine-i Hassa Vapurları İdaresi, 1843 yılında Fevaidi Osmaniye adını aldı. Ancak, vapurların yanaşmasına uygun iskeleler olmadığı için kayıklar, bu kez açıkta bekleyen vapurlara yolcu taşımak için kullanıldı. Fevaidi Osmaniye devraldığı yirmi vapurla Boğaziçi nden, Samsun, Varna, Selanik ve Trabzon a seferler düzenliyor, Hümapervaz isimli vapuruyla da Boğaz sularında yabancı bandıralı vapurlarla rekabet ediyordu.

1851 yılına gelindiğinde, Osmanlı İmparatorluğu nun ilk anonim şirketi olan Şirket-i Hayriye kuruldu. Vapurlar, özellikle yaz aylarında mesire yerlerine akın eden İstanbullular tarafından çok tercih ediliyordu. Şirketin kurulmasıyla birlikte, İngiltere den, altmış beygir gücünde, ahşap tekneli, saatte 6 mil hız yapabilen, yandan çarklı yani buharlı, altı tane vapur getirildi.

Bu altı vapur aynı zamanda, vapurlarda kullanılan numara geleneğinin de başlangıcı oldu. 1 Rumeli, 2 Tarabya, 3 Göksu, 4 Beylerbeyi, 5 Tophane, 6 Beşiktaş. Şirketi-i Hayriye ilk vapur seferini 1852 yılında Üsküdar a yaptı. Sonrasında güzergöe2hlar artırıldı, hatta İzmit ve Tekirdağ a bile seferler düzenlenmeye başladı. Bu arada yandan çarklı (buharlı) vapurların yerini artık pervaneli (uskurlu), geniş salonlu vapurlar almıştı. Şirket-i Hayriye 1944 yılında Ulaştırma Bakanlığı na devredildi. Uzun bir süre daha kullanılan vapurlar yerini zaman içinde daha modern ve konforlu vapurlara bıraktı.

Şehir Hatları İşletmesi nin İDO ya seyri2005 yılına kadar vapur seferleri Şehir Hatları İşletmesi nin yönetiminde idi. 2005 yılına gelindiğinde vapur seferleri de İstanbul a deniz otobüsü kavramını getiren İstanbul Deniz Otobüsleri Sanayi ve Ticaret A.Ş nin idaresine devredildi. Günümüzde, seksen iki gemi ve seksen üç iskelesi ile dünyanın en büyük araç ve yolcu deniz taşımacılık şirketi olan İDO, toplam otuz üç hatta yirmi beş deniz otobüsü, sekiz hızlı feribot, on altı araba vapuru, otuz iki şehir hatları yolcu vapuru ve Mavi Marmara Yolcu Gemisi ile İstanbullular a hizmet veriyor.

Sanmıyorum ki, dünyanın hiçbir coğrafyasında bir ulaşım aracı insanların anılarında bu kadar yer edinsin. Eğer İstanbul daysanız, vapurla bir Boğaz turuna çıkın, Adalar a gidin veya Barış Manço Vapuru yla Mehtap Gezileri ne katılın. İstanbul sularını süsleyen vapurların keyfini, yudumladığınız çayınızla sürün. Vapurların yarenliğini görev edinmiş martılara muhakkak simit atın. Bu yolculuğunuz boyunca vapur arkadaşınız onlar olacak. İstanbul u sulardan seyre dalın.

Behice Özden

Dünden bugüne vapurlar

İstanbul Konaklama


Park Residence
Fenerbahçe
Park Residence uzun veya kısa dönem, profesyonel veya özel konaklamalar ...
Park Residence uzun veya kısa dönem, profesyonel veya özel konaklamalar için her türlü kişisel ihtiyaç ve fonksiyonellik düşünülerek pratik, zevkli ve rahat çözümler sunuyor. Park Residence'da otel konforundan çok daha fazlasını arayanlar için tüm detaylar düşünüldü; 12 adet stüdyo tipi dairede, geniş bir yaşama alanı, yatak odası, banyo ve mutfak yer almaktadır. Ayrıca, local air-condition, TV, CD player, çamaşır makinesi, buzdolabı ve mikro dalga fırın gibi günlük hayatın vazgeçilmez unsurları bulunmaktadır.
Otel kategorisi : Apart/Residence
Yatak Kapasitesi : 21
Adres:
Fener Kalamış Cad. Atlıhan Sok. No:6Tel: 0216 345 71 01 0216 330 51 28Fax: 0216 348 09 18e-mail: info@parkresidence.com.trWeb sitesi: www.parkresidence.com.tr


Ağaoğlu My Village Residence
Samandıra
Kalitesi, özeni ve olanaklarıyla; az sayıdaki kişiye, beklentilerinin çok daha fazlasını sunan, Ağaoğlu My Village Residence...
Konaklama:Oda sayısı: 28 Standart: 20 28-(34 m2)Junior Suit: 4 (41 m2)Suit: 2 (61-64 m2)Dubleks suit: 2(78-82 m2)
Oda Donanımı:Kartlı anahtar sistemi, Enerji kontrol soketi, Elektronik emanet kasası, Merkezi ısıtma, split klima, halı zemin, Direk telefon, Kablosuz internet servisi,Uydu yayını, Çalışma masası, Özel bar, Saç kurutma makinesi, Baskül.
Standart:Private bar, LCD TV (55 cm), Küvetli banyo, Balkon.
İstanbul KonaklamaJunior SuitPrivate bar, LCD TV (81 cm) Fransız yatak, Çift gardrop
SuitMini buzdolabı, LCD TV(81&106 cm), Oturma grubu, Geniş yatak odası, Jakuzili küvet.
Dubleks SuitMini buzdolabı, LCD TV (81&106 cm), oturma grubu (alt kat), yatak odası üst kat, jakuzili küvet, geniş gardrop, telsiz telefon.
Servis ve HizmetlerTelefon, faks, printer, oda servisi (23:00 a kadar)Kuru temizleme, çamaşırhane, mini market, açık otopark, çocuk bakımı, doktor, TV ve oyun salonu
Yiyecek & İçecekKahvaltı servisi, A la carte öğle ve akşam yemekleri, bar servisi (23:00 a kadar), havuz bar (yaz sezonu)
Aktiviteler:Sauna, hamam, fitness center, açık kapalı yüzme havuzu, masaj servisi(ücretli), tenis kortu
Ulaşım:Boğaziçi köprüsü: 22 kmKadıköy merkez: 23 kmS.Gökçen Havalimanı: 13 kmAtatürk Havalimanı: 60 km
Otel kategorisi : Apart/Residence
Adres
Abdurrahman Gazi Mah. Rahmet Caddesi (Askeri Havaalanı karşısı) Tel: +90 216 561 20 43Fax: +90 216 561 20 44 e-mail: info@myvillageresindence.comWeb sitesi: www.agaogluhotels.com



Swissötel Residence
Maçka
Evinizden uzakta özlemini duyduğunuz sıcaklığı ve rahatlığı ...
Evinizden uzakta özlemini duyduğunuz sıcaklığı ve rahatlığı, Swissötel Residenceın eşsiz servis olanakları ve geleneksel konukseverliği ile yakalayın.
Kendine özgün, sağlam mimari yapısı ile dokuz kata yayılmış bahçe ve boğaz manzaralı toplam 74 daire, değişik metrekarelere sahip 1 den 3 e kadar yatak odası alternatifleri ile her türlü beklenti ve ihtiyaçlara cevap veriyor.
Tüm dairelerde geniş ve rahat bir yatak odası, ferah bir oturma odası ve standard donanımlı bir mutfak olmasının yanı sıra, bir güvenlik kasası, bireysel kumandalı klima, sesli mesaj özelliğine sahip telefon, elektrik jeneratörü, 50 kanal ile radyoya sahip uydu TV de bulunuyor.
Daireler kolayca ofis hizmeti verebilecek şekilde yeniden düzenlenebiliyor. Bu sayede de prestijli, rahat ve kolay ulaşılır bir iş adresi arayanların ilk tercihi oluyor.
Swissötel Residence da, 24 saat güvenlik hizmeti, günlük temizlik servisi, residence kahvaltı salonunda ücretsiz soğuk büfe kahvaltı, kişisel kullanım için özel çamaşırhane, özel danışma ve otopark hizmeti gibi 5 yıldızlı bir otelden beklediğiniz her türlü konforu bulabilirsiniz.
Residence da konaklayan misafirler Swissötel in sunmuş olduğu diğer tüm hizmetlerden de sınırsız olarak faydalanabiliyor. Bu hizmetlerden bazıları ücretsiz sağlık kulübü kullanımı, ihtiyaç durumunda 24 saat sağlık/doktor servisi, business ofis servislerinin indirimli olarak kullanımı, otel içindeki tüm restaurant ve bar servislerinin, ayrıca kuru temizleme unitelerinin indirimli olarak kullanımı, yine otel bünyesindeki toplantı salonlarının indirimli olarak kiralanabilme önceliği şeklinde sıralanıyor.Mekan Detayları:
Restoran, açık havuz, 24 saat güvenlik, vale park hizmeti, masaj, Türk hamamı, çocuk havuzu, havalimanı servisi, bekleme salonu, otopark, bar, mağazalar, saç kurutma makinesi, uyandırma servisi, kuaför, engelli erişimi, oda servisi, kapalı havuz, kuru temizleme, sauna, toplantı salonu, konferans merkezi, spor salonu, concierge, internet erişimi, minibar, 24 saat sıcak su, kapalı devre radyo yayını, sigara içilmeyen odalar, TV yayını, lobi, executive katlar ve ana bina toplantı salonlarında kablosuz internet erişimi, odalarda elektronik kasalar, limuzin hizmeti, çocuk bakım hizmeti, Swissöffice İş Merkezi, 500 m. yürüyüş parkuru.
Otel kategorisi : Apart/Residence
Kredi kartı : Visa ,Master Card ,American Express
Check-in / Check-out : 02.00 pm / 12.00 pm
Çevredeki önemli merkezler : Dolmabahçe Sarayı, Kapalıçarşı, Kariye Müzesi, Sultanahmet Camii, Topkapı Sarayı, Alışveriş Merkezleri, Mısır Çarşısı
Erişilebilirlik : Atatürk Havalimanı'na 30 dakika
Yatak Kapasitesi : 74 apartman
Adres
Bayıldım Cad. No:2Tel: 0 212 326 11 00Fax: 0 212 326 11 22e-mail: emailus.istanbul@swissotel.comWeb sitesi:www.swissotel.com


Hyatt Regency Istanbul - Residence
Taksim
Hyatt Regency Istanbul un en üst katında yer alan apartman daireleri ...
Hyatt Regency Istanbul un en üst katında yer alan apartman daireleri, Boğaz manzaralı ve otelin yemyeşil bahçesine hakim konumdadır. Apartmanların tümü yatak odası, misafirler için ayrı bir oda, oturma odası, çalışma odası, iki banyo ve tam donanımlı bir mutfağa sahiptir. İstendiğinde yiyecek-içecek hizmeti otelin banket servisi aracılığıyla da sağlanabilir. 2 hatlı telefon ve direk telefon numaraları temin edilebilir. Apartmanlar ayrı girişe sahiptir. İki adet uydu kanallı renkli televizyon seti, video, stereo CD çalar, kaset çalar ve radyo bulunmaktadır. Mutfakta buzdolabı, fırın, bulaşık makinesi, meyve suyu sıkacağı, tost makinesi ve kahve makinesi mevcuttur. 8 kişilik Hepp çatal bıçak takımı, Villeroy & Boch yemek takımı, mutfakta yer alan diğer malzemelerdir. Bunların haricinde, kurutmalı çamaşır makinesı, ütü ve ütü masası, en son teknoloji ürünü yangın alarm sistemi, acil durum jeneratörü, kamera kontrollü güvenlik sistemi bulunmaktadır. İstenildiğinde 24 saat boyunca doktor çağırılabilmektedir.Otel kategorisi : Apart/Residence
Çevredeki önemli merkezler : Lütfü Kırdar Kongre Merkezi, Taksim Meydanı, Dolmabahce Sarayı, Boğaz, Galata Kulesi, Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii, Ayasofya Müzesi, Kapalı Çarşı, Arkeoloji Müzesi
Erişilebilirlik : Atatürk Havaalanı 20 km, metro istasyonu 100 mt, Boğaz turları için tekneler 3 km, Sultanahmet 5 km, iskele 5 km, alışveriş mağazaları 2 km
Adres
Taşkışla Cad. No.1Tel: 0 212 368 12 34Fax: 0 212 368 10 00e-mail: istanbul@hyattintl.comWeb sitesi:www.istanbul.regency.hyatt.com



The Marmara Residences
The Marmara Hotels and Residences, Avrupa tarzını Türk misafirperverliğiyle birleştiriyor. İster iş, ister tatil amacıyla olsun...
The Marmara Çamlıca Residence: Çamlıca, şehir ve iş merkezine çok yakın olmasına rağmen sakin ve sessiz kalmış bir semt olarak bilinmektedir. Ağaçlık bir bölgede bulunan Çamlıca Residence, göz alıcı bir şehir ve orman manzarasına sahiptir. Şehrin gürültüsünden uzakta, doğayla iç içe olan The Marmara Çamlıca Residence, zarif mimari hatlarıyla uzun süreli ve kısa süreli konaklamalarında konuklarına aradıkları konforu sunmaktadır.
Konum:The Marmara Çamlıca İstanbul Atatük Havalimanı ve Sabiha Gökçen Havalanı'na 40'ar km uzaklıkta bulunmaktadır. Capitol ve Nautilius Alışveriş Merkezlerine çok yakın bir mesafade bulunan The Marmara Çamlıca, aynı zamanda Kadıköy şehir merkezine de 5 km uzaklıkta yer alıyor. Dahası Üsküdar, Kız Kulesi, Marmara Adaları ve Kalamış Marina gibi turistik noktalar da The Marmara Çamlıca'nın çevresinde.
Odalar ve hizmet: Şehir manzaralı 46 daire ve 4 adet teraslı daireye sahip olan The Marmara Çamlıca'da 24 saat güvenlik ve sıcak su, uyandırma servisi, sauna, otopark, internet erişimi, concierge, kuru temizleme, vale park hizmeti, toplantı salonu, mini bar hizmeti de bulunuyor.
Adres: Atıf Bey Sokağı No: 67, Acıbadem, KadıköyTel: +90 216 362 10 10 Fax: +90 212 292 33 21 Web: http://www.themarmarahotels.comE-posta: residence-info@themarmarahotels.com


The Marmara Pendik Residence: Şehrin en eski yerleşim bölgelerinden biri olan Pendik, ticari faaliyetlerin merkezinde hayati bir bölgede konumlandırılmıştır. Güneyden Marmara Denizi yle çevrelenmiş olan bu semt Kocaeli yarımadasının güneybatısında kalmaktadır. The Marmara Pendik Residence, İstanbul - İzmit iş bölgesine, Formula 1 pistine ve Sabiha Gökçen Havaalanı na yakınlığıyla tanınmaktadır. The Marmara Pendik, kısa veya uzun süreli konaklamalarda konuklarına evlerinin sıcaklığını sunmaktadır.
İstanbul Pendik'te tam donanımlı dairelerBütün dairelerde oturma odası, yatak odası, oturma odasında TV seti, tam donanımlı bir mutfak, banyo, kablo TV, uydu televizyonu (Japonya kanalı da bulunmaktadır), internet erişimi, ütü odası, özel telefon hattı, merkezi klima ve ısıtma, kasa, minibar, çamaşır makinası ve bulaşık makinası bulunmaktadır.
The Marmara Pendik te sekreterlik hizmetleri, resepsiyon hizmetleri, günlük temizlik hizmetleri, kuru temizleme, çamaşır, alışveriş hizmetleri, park alanı ve kahvaltı salonu hizmetleri sunulmaktadır. Otele evcil hayvan kabul edilmektedir.
* Toplam 23 suit ve 9 oda deniz ve Adalar manzaralı * Toplam yatak kapasitesi: 43 (21 French bed, 22 tek yatak) * 23 suit * 9 adet standart oda * Resepsiyon * Kahvaltı salonu * Açık yüzme havuzu
Adres: Sahil Yolu, Ankara Caddesi No: 239 34890 PendikTel: +90 216 362 10 10Fax: +90 212 292 33 21 Web: http://www.themarmarahotels.comE-posta: residence-info@themarmarahotels.com



The Marmara Suadiye Residence: İstanbul un bu özel semtinde, Bağdat Caddesi üzerinde bulunan The Marmara Suadiye Residence, görkemli Adalar ve Marmara Denizi manzarasıyla uzun ve kısa süreli konaklamalarında konuklarına yüksek nitelikli konfor sunmaktadır.
İstanbul Suadiye'de tam donanımlı daireler, 1,2, veya 3 yatak odalı mobilyalı odalar. Bütün dairelerde bir oturma odası, tam donanımlı mutfak, bir ya da iki adet banyo, ütü odası, uydu televizyonu (Japonya kanalı da bulunmaktadır), internet erişimi, özel telefon hattı, split klima, kasa, çamaşır makinası, kurutma makinası ve bulaşık makinası bulunmaktadır. Deniz ve Bağdat Caddesi manzaralı toplam 32 adet daire, 95 yatak kapasitesine (32 French, 41 tek yatak, 22 çekyat) sahiptir.

Adres: Bağdat Caddesi No: 473 Suadiye 34740 
Tel: +90 216 362 10 10Fax: +90 212 292 33 21
Web: http://www.themarmarahotels.com
E-posta: residence-info@themarmarahotels.com İstanbul Konaklama

Efsanevi başkent İstanbul

Efsanevi başkent İstanbul

İstanbul, Asya ile Avrupa gibi iki yaşlı kıtanın ve Akdeniz ile Karadeniz gibi iki önemli denizin buluştuğu bir kavşakta kurulmuş, üç büyük imparatorluğa başkent olmuş bir emperyal destan, bir efsane.

Bir tanrı ve tarih güzeli, tabu;

Güneş ve sular mucizesi, bir giz...
Her zaman sonsuz elbet, İstanbul bu.
Körelen belki de biziz... Kalbimiz.
Ahmet Muhip Dıranas

Yaklaşık üç bin yıllık kesintisiz yaşamı ile eşsiz coğrafyası, benzersiz tarihi, harika doğası, efsanevi görkemi ve kentte yaşayanların höe2löe2 bozamadığı güzelliğiyle dimdik ayakta. Ölümsüz bir kent.
İstanbul iki ayrı dünyayı, Doğu ile Batı yı birbirine bağlayan bir köprü. Doğu nun ucundaki Batı, Batı nın ucundaki Doğu. İstanbul Doğu ve Batı uygarlıklarının harmanlandığı, antik Batı Anadolu kültürü ve Helenistik kültür üzerine yerleşen Roma kültürü ile Çin, Hindistan ve İran kültürlerinden süzülüp gelen, Altay mitosları, İslam efsaneleriyle bezenmiş bir kültürün örtüştüğü bir pota. Pagan, Hıristiyan, Müslüman, üç kültür bileşeninin beşiği. Doğu ile Batı nın yalnızca geçmişinin değil, geleceğinin de kavşağı, kesişme noktası.

Muazzam bir kültürel miras içinde inançlar, dinler, diller, ırklar, kültürler cümbüşü. Bir dünya orta oyunu. Bir dünya başkenti. Bu açıdan İstanbul da sergilenen yalnızca ulusal değil, yaşayan evrensel bir kültür mirası. Bu nedenle de özellikle Tarihi Yarımada, algılanması, korunması, özenle dünyanın gelecek nesillerine aktarılması gerekli evrensel bir müze.
İstanbul daki inançlar mozaiğini bir an düşünelim: Museviler, Sefardim, Aşkenazi, Karay; Selanikliler; Hıristiyanlar, Ortodoks Rumlar, Katolik Rumlar, Protestan Rumlar, Türk Ortodokslar, Protestan Türkler, Ortodoks Ruslar, Ukraynalılar, Bulgarlar, Rumenler; Gregoryen ya da Apostolik, Katolik, Protestan Ermeniler; Kadim, Katolik, Protestan Süryaniler; Keldaniler, Marunöeeler, Melkitler; Katolik İtalyanlar, Maltalılar, Fransızlar, Polonyalılar, Protestan Hollandalılar, Almanlar, İngilizler, Gürcüler, Levantenler, Yehova Şahitleri, Bahaöeeler, değişik inançtaki Afrikalılar; Sünni ve Şii mezheplerinin değişik tarikatları, Aleviler, Bektaşiler, Şii İranlılar; Kırgız, Özbek, Kazak, Uygur Türkleri , Masonlar, Şamanizm, Budizm, atalara tapkı inançlarının tortularını savunanlar...

Camiler, kiliseler, sinagoglar, türbeler, mezarlar, ayazmalar, yatırlar, dedeler, azizler, tekkeler, cemevleri, Kur an kursları Bir yanda kurban kesilir, kurşun döktürülür, muska yazılır, diğer yanda Boğaz a haç atılır. Bir yanda çan çalınır, diğer yanda ezan okunur. Aynı anda kutsal meköe2nlarda Tevrat, İncil, Kur an-ı Kerim hatmedilir. İncil okunur kiliselerinde hem Yunanca, Latince, hem de Aramice, Arapça, Türkçe.

İnancın her türlüsü, paganizm, ateizm, ortodoksi, heterodoksi bu kentte örtüşmüş, sinkretik, çok boyutlu bir dokuya ulaşmış. Geriye kalan şu isimlere bakın: Manastır Mescidi, Vefa Kilise Camii, Küçük Ayasofya Camii, Panayia Hançeriotissa (Hançerli Meryem Kilisesi)... Birbirleriyle çelişen, ama birbirlerini etkileyen, inançlar, töreler, halklar çok renkli, çok kültürlü bir mozaik oluşturmuş.
Örneğin Ortaköy de, Kuzguncuk ta, yaşlılar yurdu Darülaceze de cami, kilise ve sinagog yan yana duruyor. Silivrikapı Mezarlığı nda Rum, Ermeni, Müslüman yan yana gömülü. Dünyanın hiçbir kentinde farklı dinsel, etnik grupların iç içeliği, birlikteliği, yan yanalığı bu düzeyde değil. Doğaldır ki, bu iç içelik belli bir hoşgörü yaratmış. İstanbul bu anlamda üç büyük tek tanrılı dinin buluştuğu ve hoşgörü içinde bir arada yaşadığı bir kent.

Kent diller açısından höe2löe2 bir Babil Kulesi: Rumca, Ermenice, Ladino, Boşnakça, Bulgarca, Sırpça, Arnavutça, Abazaca, Çerkezce, Lazca, Gürcüce, Kıptice, Acemce, Arapça, Kürtçe... Çok sayıda dil ve lehçe konuşuluyor. Bu dillerin ve İtalyanca, İspanyolca, Fransızca, Farsçanın eklemlediği ve eklemlenirken değişen yüzlerce sözcüğün oluşturduğu bir ortak dil ortaya çıkmış, ortak bir argo oluşmuş. Ya Kırım dan, Balkanlar dan, İspanya dan, İtalya dan, İran dan, Mısır dan, Mezopotamya dan gelip birbirine karışan efsaneler

Mutfağı ise sanki coğrafya dersi: Kırım çiğböreği, çerkeztavuğu, Boşnak mantısı, elbasan tava, papazyahnisi, Rum pilakisi, Acem pilavı, Türkmen kavurması, Rus salatası, Balkan, Cezayir, Kafkas, Halep çorbaları, arnavutciğeri, Tatar böreği, patlıcan Frenk dolması, Katalanya içbaklası, Endülüs kuşkonmazı, İspanya böreği (Pandispanya), Rumeli ıspanaklı böreği, Tunus baklavası, Babil revanisi, Şam tatlısı, Halep un kurabiyesi

Bu kentte, kilise, havra, tekke müzikleri eğlence müziği ile örtüşerek iç içe geçmiş. Bu nedenle, bir İstanbul u Dinliyorum konserinde olduğu gibi İstanbul Müezzinler Korosu ile Atina Bizans Korosu aynı anda birlikte söyleyebilmektedir.

Farklı coğrafyalardan taşınan, değişik kültürlerde biçimlenen farklı duygu ve düşünceler, töreler, gelenekler, farklı yaşam tarzları ile özel bir İstanbul kimliği yaratmış.
İstanbul olağanüstü bir coğrafya üstünlüğüne, bir jeopolitik büyüklüğe sahip. Doğa, İstanbul u ayrıcalıklı kılmış. Son buzul çağı sonrasında su yollarının açılması, İstanbul Boğazı ile derin ve korunaklı doğal liman Haliç in oluşumu, kuzey-güney, doğu-batı eksenlerinde, Karadeniz- Akdeniz, Balkanlar-Anadolu-Ortadoğu-Asya güzergöe2hında çok olanaklı bir coğrafya yaratmıştı. Böylesi bir olağanüstü coğrafya, kalıcı, çok boyutlu, rengöe2renk bir tarih getirdi. Coğrafya ile tarih İstanbul da herkesi kendisine hayran bırakan bir bütünleşme oluşturdu. Görkemli bir efsanevi başkent olarak coğrafya ve tarihin birlikteliğinden doğdu İstanbul.

İstanbul kökleri çok eskiye giden bir kültürel çeşitliliğe, çok kimlikli bir birikime ve insanı büyüleyen bir doğal mirasa sahip. İlk bakışta insanı çarpan da bu zaten. Dünyanın hiçbir kentinde, başkentinde böylesine iç içe geçmiş, çok yönlü, çok bileşenli bir kültürel birikim yok.
İlkçağ dünyasının büyükleri, Ur, Babil, Karnak, Luksor, Troya, Kartaca, Teotihuakan; antikçağdan Efes, Afrodisyas Bunlar artık yaşamayan kentler, tarihi birer ören yeri. Pekin, Yeni Delhi, Katmandu, Moskova, Lhasa, Londra, Paris, Prag, Sen Petersburg, New York, bunlar İstanbul a göre dünün kentleri.
Atina, İskenderiye, Antakya, Roma ya da daha sonra gelen Bağdat, Şam Bunlar genelde tek kültürlü, tarihsel sürekliliğe, kesintisizliğe, çok kültürlülüğe sahip olmayan kentler. 17. yüzyılda Avrupa da höe2löe2 İstanbul ile boy ölçüşebilecek bir kent yok. İstanbul bir emsalsiz kent (şehr-i yegöe2ne), eşsiz, benzersiz, biricik bir şehir. İşte bu yüzden Napolyon, Dünya tek devlet olsaydı, başkenti İstanbul olurdu demiş. 16. yüzyılda İstanbul a gelerek eski eserlerin topografyasını çıkaran ve çalışması höe2löe2 temel kaynak olarak kullanılan Pierre Gilles kitabının hemen başında şöyle der: Diğer bütün kentler ölümlüdür, ama İstanbul, sanırım, insanlar var oldukça yaşayacaktır . Bir Çinli yazar ise İstanbul için, kentlerin kenti demiş. Yaşadığı çağın İstanbul unu ünlü yapıtında çok iyi betimleyen Anna Komnena bu kent için, kentler kraliçesi deyimini kullanmış. Biz efsanevi başkent diyoruz.

National Geographic Traveller dergisinin bir sayısında İstanbul yaşanası 10 kent arasında New York tan sonra ikinci seçildi. Ünlü mimar Le Corbusier Geleceğin Kenti (1924) adlı eserinde İstanbul u şöyle tanımlar: Şimdi New York ile İstanbul u karşılaştırırsak, diyebiliriz ki, birincisi kıyamettir, ikincisiyse bir yeryüzü cenneti İstanbul bir meyve bahçesidir, bizim kentlerimiz ise taş ocakları Le Corbusier nin gördüğü İstanbul son 50 yılda bu özelliğini önemli ölçüde yitirdi, ama höe2löe2 farklı.

Dünyanın tüm büyük kentlerini gezdim, oralarda gruplar gezdiriyorum. Hiçbiri İstanbul un doğasına, coğrafyasına, tarihine ve günümüzdeki canlılığına sahip değil. Son elli yıl içinde kültürel miras dokusunda önemli tahribat olsa bile İstanbul gündüz ve gece cıvıl cıvıl yaşayan bir dünya başkentidir. Yüreği yirmi dört saat pır pır eden, yirmi dört saat çalışan, yiyen, içen, eğlenen, yaşayan, her daim faal , dinamik bir kenttir. İstanbul canlı, tutkulu, enerjik, ele avuca sığmaz, kıpır kıpır bir rüya şehirdir. Heyecan verici bir kestirilemezlikler, sürprizler şehridir.

İstanbul yaşadığı ekonomik, toplumsal ve siyasi gelişmenin yarattığı sorunlar yumağında son elli yıl içindeki hızlı büyümesi ile dünyanın diğer bazı tarihi kentlerine, metropollerine yönelen tehditlere maruz kaldı. Plansız sanayileşme ile göç ve nüfus patlamasının acı sonuçları kenti tahrip ediyor, deniz ve sular kirleniyor, flora ve fauna önemli ölçüde yok ediliyor. Göç nedeniyle son elli yılda nüfusu 8 kat, yerleşim alanı 100 kat arttı. Bizans ve Osmanlı dönemlerinde diğer kentlerin aleyhine büyüyen, o kentleri, kasabaları yiyen İstanbul, şimdi oralardan gelen kitlelerce yeniyor. Yeni gelenler İstanbul u yeniden fethediyor, biçimlendiriyor. Ancak bu durum da geçici.

İstanbul gerçekte efsanevi Anka kuşu (simurg, phoenix) gibi zamanın yıkımına karşı koyarak tarih boyunca her defasında kendi küllerinden kendini yaratmıştır. Durmadan yeniden kurulmuştur. Her yüzyıl yeni bir çehreye bürünmüştür. Kuşatma, saldırı, salgın hastalık, yangın, deprem, terk edilme, göç, yıkım, yeniden isköe2n, ani çöküş, tarihsel ve doğal mirasını tehlikeye sokan bir yeni kuşatma, dışarıdan gelenler tarafından değişik boyutlarda yeniden fethedilme, yeniden yıkım Ama İstanbul höe2löe2 ayakta. Bu ölümsüz kent son elli yılın olumsuzluklarını da aşacak, kente yeni çekidüzen verenleri de kendine uydurup üzerindeki tozu toprağı silkeleyerek eski görkemine kavuşacaktır. Çünkü her daim yenilenen ve sürekli yıkım ve yeniden kurulma sürecinde ustalaşan bu şehir, bitmek tükenmek bilmeyen dinamizmi içinde yeniyi kurabilme gücünü taşıyor.

Bu anlamda İstanbul gibi bir kente yapılabilecek en büyük haksızlık nostalji duygularını körükleme, Nerede o eski İstanbul edebiyatı yapma, hayıflanma, iç çekme. Yaşanmış, bir daha yaşanma olanağı bulunmayanlara vurgu, mazide yaşama ya da yaratılan bir İstanbul imajına göre fetişleştirme Günü algılayamayan geçmişseverler, kendilerini İstanbullu, değişimi yaratanları diğerleri olarak tanımlayarak İstanbul bitti edebiyatı yapıyorlar. Oysa önemli olan bugün bize kalana sahip çıkmak. Geçmişe ağıt yakmak yerine, İstanbul un dünü ile bugününü buluşturmak, geçmişin değerlerini ve güzelliklerini geleceğe taşımak. Bu nedenle İstanbul u tanımamız, algılamamız gerekli. Tanıma da zaten kent sevgisini yaratıyor.

Bir kenti tanımanın en iyi yolu onun sokaklarında kaybolmaktır, kenti adım adım, köşe bucak dolaşmak, kenti koklamak, şehri solumaktır; her yönüyle kentin tadına varmak, keyfini çıkarmaktır. İnsan, kültür ve meköe2n ilişkilerini algılama bilincini geliştirmektir.

Haliç te, Fener de sokakları adımlamak, Ayasofya da huşu içinde kubbeyi duyumsamak, Çamlıca Tepesi nde kuş gözlemek, baharda erguvana, morsalkıma şaşırmak, Boğaziçi nde denizi yudumlamak, Sarayburnu nda martılara ekmek atmak, Karaköy de balık-ekmek, Bebek te badem ezmesi, Beyoğlu İnci de profiterol, Kanlıca da yoğurt, Kanaat Lokantası nda pilav üstü kuru yemek, Nevizade de rakı, Vefa da boza içmek, İstanbul Festivali nde Topkapı Sarayı nda Saraydan Kız Kaçırma yı kaçırmamak, Telli Baba da İstanbulluları izlemek, Eminönü nde çiçek, Azapkapı da kuş pazarlarında ve semt pazarlarında dolaşmak, Cafer Ağa Medresesi nde nargile tokurdatmak, güzün Harem de oturup Tarihi Yarımada üzerinde güneş batırmak İstanbul da yaşama sanatının ustası olmak

Kenti çiçekçi Çingeneleriyle, çalgıcılarıyla, kayıkçılarıyla, köftecileriyle, işportacılarıyla, cumartesi anneleriyle, tinerci çocuklarıyla, ayyaşıyla, derbederiyle, tantanasıyla, pasıyla, ihtişamıyla, sefaletiyle, rengöe2renk balık, meyve, sebze tezgöe2hlarıyla, Hacı Bekir lokumuyla, kestane kebabıyla, kaynamış mısırıyla, çeşmesiyle, hamamıyla, mezar taşlarıyla, martısıyla, çınarıyla, mehtabıyla Her yönüyle, bir bütün olarak duyumsamak.

İki İstanbul var. Biri çok bilinen ve gezilen eski İstanbul, diğeri büyük İstanbul. Birincisini Haliç ile Marmara Denizi arasında kalan üçgen yani Tarihi Yarımada yla Eyüp, Beyoğlu, Üsküdar ve Boğaziçi; diğerini de özellikle 1950 li yılların ikinci yarısında ve sonrasında gerçekleştirilen göç sonucunda yerleşilen yeni bölgelerle, orman ve funda alanları oluşturuyor.
İstanbul, üzerine çok yazılan kentlerden biri. Bu yayınların çoğunda ne yazık ki İstanbul bir ölü kent gibi ele alınıyor, asıl öğe, insan unutuluyor. Bu yayınların bazılarında mimari, bazılarında tarih öne çıkarılıyor. Bazıları çok turistik, bazıları ise oryantalizm sapmasından kurtaramıyor kendini. Biz ise kültürel mirasın ışığında, tarihi dokusuyla, her sınıf ve tabakadan insanıyla, ekonomik, toplumsal yönleriyle, yaşayan bir İstanbul u sergilemek, kentin bugünkü halini geleceğe taşımak istedik.

Bugün Boğaziçi Üniversitesi nin binalarını oluşturan o harika yapıların en güzel odalarından Boğazı seyrettim yedi yıl kadar. Henüz daha sağım, solum, karşım yeşilin değişik tonlarıyla kaplıydı. Bu yedi yıl sanırım İstanbul u en yoğun yaşadığım dönem oldu. Sultanahmet te turist gezdirdim, Babıöe2li de çalıştım. Birkaç kez, o zamanki Robert Kolej Yüksek Okulu nun şu anda bazıları Feriköy Hıristiyan Mezarlığı nda yatan İstanbul öe2şığı hocalarımla İstanbul gezilerine çıktım. Bu kişilerin höe2löe2 hayatta olanlarından Osmanlı mimarlığı uzmanı Godfrey Goodwin İstanbul gezileri nedeniyle A History of Ottoman Architecture adlı o muazzam eserinin önsözünde benden söz eder.

Ama daha önemlisi İstanbullulara 1988 yılından bu yana Adım Adım İstanbul kültür gezileri düzenleyen bir seyahat acentesini yönetiyorum, yıllardır İstanbulluları İstanbul da gezdiriyorum. Köşe Bucak İstanbul gezileriyle on binlerce İstanbulluya baktığı halde göremediği ya da bir alt sokaktaki bilmediği nice tarihi ve çağdaş eseri tanıttık, onları eski gelenekler ya da yeni yaklaşımlar ile tanıştırdık. Tarihi, coğrafyası, kültürü, efsaneleri ve gelenekleriyle belli başlı semtleri, sokakları, meköe2nları, camileri, kiliseleri, sinagogları, ayazmaları, çeşmeleri, türbeleri mezarlıkları, hanları, hamamları, çarşıları, kuş evlerini Bitki örtüsünü, kuşları, böcekleri gösterdik. Onlara edebiyatından, müziğinden söz ettik. İstanbul da her biri ancak bir günde gezilebilecek yaklaşık doksan güzergöe2h yarattık.
İstanbul zamansal ve meköe2nsal boyutları içinde, hem tarihte, hem günümüzde bir çelişkiler yumağı: Gerçeklik ve efsaneler, telaş ve süköfbnet, zenginlik ve yoksulluk, güzellikler ve çirkinlikler, kültür mirasına sahip çıkma ve yok etme çabaları, ona öe2şık olma ya da ondan nefret etme
Ama kim ne derse desin, İstanbul höe2löe2 bir çekim merkezi. İstanbul un herkesi yavaş yavaş içine alan, alıp götüren bir enerjisi, sürekli değişen bir ışığı, kendine özgü bir kokusu, bir ruhu, bir büyüsü var. Ve bu ışık ve enerji, bu tılsım sonsuza dek sürecektir.

Faruk Pekin
Kaynak: In İstanbul 6. sayı
In İstanbul'u satın almak için:

Efsanevi başkent İstanbul

360öb0 istanbul

Kız kulesinden 360öb0 istanbul turu. mousu'nuzu basılı tutarak görüntünün üzerinden yukarı aşağı sağa sola gidebilirsiniz

360öb0 istanbul