30 Ağustos 2009 Pazar

HATTAT HÂFIZ OSMAN EFENDİ

Osmanlı Devletinde yetişen âlim, velî ve büyük hattatlardan. 1642 (H.1052) senesinde İstanbul'da doğdu. Babası, Haseki Câmiinin müezzini Ali Efendi idi. Zamânının hat üstâdı olması sebebiyle, ilmî yönden çok hattatlığı ile meşhûr oldu. Osmanlı Devletinin en meşhûr hattâdı Şeyh Hamdullah Efendiden yüz sene sonra gelip, onun gibi yeni bir çığır açtığı için; "Şeyh-i sânî" (İkinci şeyh) nâmıyla anıldı. 1698 (H.1110) senesinde İstanbul'da vefât edip, müdâvimi olduğu Kocamustafapaşa'daki Sünbül Efendi Dergâhı bahçesinde defnedildi.

Küçük yaşta, Allahü teâlânın yüce kitabı Kur'ân-ı kerîmi ezberleyen Osman Efendi, Hâfız Osman nâmıyla anılmaya başlandı.Küçücük yaşında Kur'ân-ı kerîme saygısı ve edebi ile dikkatleri çekti. Sadrâzam Köprülüzâde Fâzıl Mustafa Paşa tarafından himâye edildi. Kur'ân-ı kerîm yazısına istidât ve hevesi dikkate alınarak, hat ustalarından Derviş Ali Efendiden ders alması temin edildi. Derviş Ali Efendi kendisinin yaşlılık devresinde olması sebebiyle böyle kâbiliyetli bir talebeyi oyalamak istemedi. Kendi talebelerinin ileri gelenlerinden olan Suyolcuzâde Eyyûblu Mustafa Efendiye havâle etti. Suyolcuzâde'den, aklâm-ı sitte adı verilen; sülüs, nesih, muhakkak, reyhânî, tevkî ve rik'a adındaki altı çeşit yazı şeklini öğrendiğine dâir icâzet aldı. Bu sırada on sekiz yaşındaydı. 1659 (H.1070) senesinde Şeyh Hamdullah'ın yazı stilini zamânında en iyi bilen hattat Nefeszâdeİsmâil Efendiye talebe oldu. Yeniden "Elif-be"den başladı. Şeyh Hamdullah'ın yazı üslûbunun bütün inceliklerine vâkıf oldu. Yazıları Şeyh Hamdullah'ın yazılarına o kadar benzerdi ki, işin mütehassısı olan kimseler bile, imzâsız yazıların kime âit olduğunu ayırt edemezlerdi.

Hâfız Osman, kırk yaşına kadar Şeyh Hamdullah'ın usûlünde yazı yazmaya devâm etti. 1679 (H.1090) senesinde sülüs ve nesihte kendi usûlünde eserler vermeye başladı. Şeyh Hamdullah'ın yedinci asır hattatlarından Yâkut-ül-Musta'sımî'yi unutturduğu gibi, Hâfız Osman'ın ünü de beş sene gibi kısa bir süre içerisinde Şeyh Hamdullah'ı insanların zihninden sildi. Hat'tan (güzel yazıdan) bahsedilen her yerde Hâfız Osman akla gelirdi. Devrin ileri gelen hattatlarındanAğakapılı İsmâil Ağa, Hâfız Osman Efendinin üstünlüğünü kabûl ederek; "Hüsn-i hattı biz bildik, Osman Efendi yazdı" derdi. Zamânın pâdişâhı Sultan İkinci Mustafa Hana 1694 senesinde hat dersleri vermeye başladı. Hâfız Osman Efendi, Pâdişâhın arzu ettiği yazıları yazar, Pâdişâh da o yazıları taklîd ederdi. Hâfız Osman Efendi yazı yazarken, Pâdişâh hokkasını tutardı.Sultan Üçüncü Ahmed Hân da, Hâfız Osman'ın hat dersi verdiği talebeleri arasındaydı.

Sünbül Efendi dergâhı şeyhlerinden Seyyid Alâeddîn Efendiden aldığı ilim ve feyzle, kalbini tasfiye ve nefsini tezkiye eden Hâfız Osman Efendi, ilim ve ibâdette zühd ve takvâda çok ilerlemişti. Hâl ve hareketlerini, ahlâk ve tabiatını Allahü teâlânın emrine, Resûl-i ekremin sünnet-i şerîfine uydurmakta büyük mesâfeler katetmişti. Her hafta Cumâ günleri Sünbül Efendi dergâhına gider, dervişlere zikr esnâsında nezâret eder, onlara yol gösterirdi. Zikr esnâsında kendisinden geçer, koynuna koyduğu varaklar hâlindeki yazılar, ortalığa yayılırdı. Üzerinde fevkalâde güzellikte yazılar bulunan bu varaklar, orada bulunanlar tarafından toplanır, daha sonraHâfız Osman'ın müsâdesiyle arzu edenlere dağıtılırdı. İhtiyâcı olan dervişler, kendisine verilen varakı satarak ihtiyâcını görür, ihtiyâcı olmayan da bereketlenmek için o varakı saklar, evinin en güzel köşesine asardı.

Hâfız Osman Efendi, gâyet mütevâzî ve cömertti. Allahü teâlânın bir kulunu memnun etmekten bir müslümanın işini görüp, duâsını almaktan çok hoşlanırdı. Meşk (Hat) dersi almak için gelen hevesli ve istidâtlı olan herkesle ilgilenirdi. Pazar ve Çarşamba günleri umûmî ders yapardı.Bir gününü zenginlere, bir gününü de fakirlere ayırmıştı.Cumâ günleriSünbül Efendi Dergâhına giderken evinden erken vakitte çıkar, yolu üstünde, elindeki yazısını tashîh ettirmek için bekleyen talebelerle tek tek ilgilenirdi. Bekliyeni gördüğünde hemen atından iner, yol üstündeki bir taşa oturur, gerekli düzeltmeyi yapardı. Talebelerinin özürlerini kabûl eder, onları sıkıntıya sokmazdı. Birgün talebelerinden biri peşi sıra geldi. Tâkib edildiğini anlayanHâfızOsman Efendi, dönüp ona ne arzu ettiğini sordu. O da, rahatsızlığı sebebiyle birkaç gündür dersine gelemediğini, meşkini tashîh ettirmek için de fırsat bulamadığını söyledi. OsmanEfendi, talebenin özrünü kabûl edip, hemen atından indi. Yol üstünde bir taşa oturup, gerekli tashîhi yaparak talebenin gönlünü ve hayır duâsını aldı.

Hâfız Osman Efendinin bu hâlleri pâdişâh hocası olduktan sonra da değişmedi. Aynı tevâzu ve aynı alçak gönüllülüğü devâm etti. Eline geçen malı Allah yolunda, fakir fukarâya harceder, kendisi eski hâlinde devâm ederdi.

Hâfız Osman Efendi, vakitlerini bir an boş geçirmez, ya ilim öğrenmekle, ya ibâdet etmekle, ya ilim öğretmekle, veya hat dersleri vermekle geçirirdi. Elinin alışkanlığının bozulmaması için hergün mutlakâ yazardı. Hacca giderken de her konaklayışta yazı yazmış, el alışkanlığının bozumamasına çok dikkat etmiştir.

Ömrünün sonuna doğru hastalanıp felç hâli vâki oldu. Pâdişâh bizzat ilgilenip, kendi doktorlarını gönderdi. Yapılan tedâvi neticesi, Allahü teâlânın izniyle nisbî şifâ bulup üç sene daha yaşadı. Meşk çalışmalarına ara vermeden, hastalığında bile devâm etti.

Vefât etmeden önce, en son dersini Yedikuleli Emîr Efendiye verdi. Emîr Efendinin İmâm-ı Zeynelâbidîn hazretlerinin bir şiirinden; "Ve eykane ennehû yevm-el-firâk" (O, onun ayrılık günü olduğunu kat'î olarak bildi) mısra'ı üzerindeki hat çalışmasını tashîh edip, düzeltti. İki saat sonra vefât eyledi. Sünbül Efendi Dergâhı bahçesinde defnine müteâkib imâm efendi telkîn vermek için kalkınca, orada bulunan zamânın evliyâsından Sipâhi Mehmed Dede, hemen müdâhale edip; "Hacı Efendi, zahmet çekme! Merhûmun işi çoktan tamam oldu. Rûhu illiyyîne yükseldi. Hak teâlâ şefâatini müyesser eyleye!" dedi.

Kırk sene boyunca durup dinlenmeden çalışan Hâfız Osman Efendi; yirmi beş Mıshaf-ı şerîf, çok sayıda En'âm-ı şerîf, Delâil-i hayrât, yazı kıt'aları, karalamalar, murakka'lar yazdı. Bir gece rüyâsında Resûl-i ekrem efendimizi görmekle şereflenerek aldığı emir üzerine, ilk defâ levha şeklinde Hilye-i seâdet'i yazdı. Bu hilyelerde Resûl-i ekremin şemâil-i şerîflerini, mübârek yüzlerinin şekillerini, hazret-i Ali'nin rivâyetine göre târif etti.Asırlarca elden ele duvardan duvara dolaşan Hilye-i seâdet levhaları, cemâl-i Resûlullaha âşık insanların yetişmesine vesîle oldu. O'nun mübârek şemâil-i şerîflerini geceleri rüyâlarında, gündüzleri âşikâre gören bu mübârek insanlar, Hâfız Osman Efendiye binlerce duâlar gönderdiler.

Hattat Osman Efendi, özenerek, bütün ustalığını kullanarak şânına lâyık edeb ve saygıya riâyet ederek yazmış olduğu Mıshaf-ı şerîfleri; zamânın en usta nakkaş ve tezhibçilerine teslim ederdi. Onlar da aynı edeb ve saygı içerisinde vazifelerini icrâ ederler, asırlara mâl olacak, binlerce müslüman tarafından kopye edilip yazılacak, milyonlarca müslüman tarafından okunacak şâheserler vücûda getirdi. Hâfız Osman Efendinin eserlerini, yeğeni Bayrampaşa türbedârı Hâfız Mehmed Çelebi ve Ahdeb Hasan Çelebi gibi tezhib ustaları süslerlerdi. İstanbul'un, zamânın hilâfet merkezi olması sebebiye, Hâfız Osman hattı ile basılan Kur'ân-ı kerîmler bütün dünyâya yayıldı. Hâfız Osman Efendi de bütün dünyâda rahmetle anıldı.

Birçok talebe yetiştiren Hâfız OsmanEfendi, hiçbir talebesinden ücret almaz, bilakis talebesinin kâğıt ve kalem ihtiyâcını da kendisi tedârik yoluna giderdi. Kendisinden icâzet alan talebe, tam bir ahlâk ve edeb numûnesi olarak mezûn olurdu. Hâfız Osman Efendinin, elli civârında talebesi kitaplarda kaydedilmiştir. Yedikuleli Seyyid Abdullah Efendi,Anbârîzâde Derviş Ali Efendi, Hasan Üsküdârî, Bursalı Mehmed Efendi, Kürtzâde Bursalı İbrâhim, Derviş Mehmed Kevkek ve Yûsuf-i Rûmî, Hâfız Osman Efendinin ileri gelen talebeleri arasındadır.

1) Tuhfe-i Hattâtin; s.301
2) Hat ve Hattâtân (Habib Efendi), İstanbul 1305, s.121
3) Sicilli Osmânî; c.3, s.421
4) Sefînet-ül-Evliyâ; c.3, s.297
5) Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (49. Baskı) s.1084
6) Kâmûs-ül-A'lâm; c.3, s.1914
7) İslâm ÂlimleriAnsiklopedisi; c.16, s.357

TELLİ BABA TÜRBESİ

Hani evleneler düğünden hemen sonra giderler ya...  Dua ederler, vliliklerinin mutlu, sağlıklı ve huzur içinde geçmesi için... İşte o Telli Baba...

Rumelikavağı'ndaki Telli Baba, evlenmek isteyen genç kızların kısmet için ziyaret ettikleri bir türbe. Burayı ziyaret edenler, daha önce bırakılmış gelin duvaklarından tel alıyor. Özellikle cuma günleri ve hafta sonları ziyaret edilen Telli Baba'da da 'iade-i ziyaret' sistemi işliyor. Dilekleri gerçekleşenler, bir ziyarette daha bulunuyor. Bu kez gelirken yanlarında bir parça tel getirerek türbenin üzerine bırakıyorlar. Alınan tel ne kadar kısa olursa, dileğin o kadar kısa zamanda gerçekleşeceğine inanılıyor. Telli Baba'ya Sarıyer'den kalkan dolmuşlarla gitmek mümkün.

Eyüp Sultan Türbesi

Mübarek Ramazan-ı Şerif  Münasebetiyle  Güzel İstanbul'umuzun Manevi Zenginlikleri Hakkında Bir Kaç Yer Tanıtmak İstedim.
 
Türbe Eyup Sultan Camii'nin  kuzeyinde, iç avlunun önündedir. Fatih Sultan Mehmed tarafından 1454-55 tarihinde yaptırılmıştır. Rivayete göre iç avludaki çınarın bulunduğu yer Ebu Eyüp'ün gasledildiği yerdir. Türbe 8 köşeli, tek kubbelidir, kesme taştan yapılmıştır. cephe yüzlerine oturtulmuş olup, kasnağı yoktur. Pencere söveleri mermerdir. Kapı cephesi hariç diğerleri altta ve üstte iki pencerelidir. Kemerli kapı mermerdir, üzerinde Allah, Muhammed, kelime-i tevhid hakedilmiştir.
 
Türbe içi çinilerle kaplıdır. Üzerinde celi yazılar baştan başa dolaşır. Kubbe kalem işlemeleriyle süslüdür. Kubbe ortasında Ali imran suresi 193. ayeti yazılıdır.

Türbenin ortasında etrafı gümüş şebekeli bir parmaklık içinde Hz.Halid b. Zeyd ebu Eyyüb el-Ensari'nin sandukası vardır. Üzerinde siyah atlas üzerine sarı simli kisvei şerif örtülüdür. Yazıları yazmıştır. Kisveyi bağlayan sırma kuşak üzerindeki celi hatları Sultan II. Mahmud yazmıştır.

Türbenin içinde, sandukanın ayakucunda bir kuyu bulunmaktadır. I.Ahmed ihya etmiştir. Rivayetlerde bu kuyunun ayazma olarak şifa kuyusu olduğu yazılıdır. Sandukanın üzerindeki dairevi kandillikte 36 adet buhurdan ve zemzemiye vardır. Türbenin duvarlarındaki yazılar I.Ahmed, III. Mustafa, III. Selim, II. Mahmud, Abdulaziz, Hattat Osman, Ahmed Razi, Yesarizade Mustafa İzzet, Mahmud Celaleddin Efendi'ye aittir. Türbedeki sancakı şerif ve dört büyük şamdan 'nde korumaya alınmıştır.

Türbe kapılarını tahtadan tunca çeviren 1.Abdulhamıt Han'dır.  Türbenin önünde medhal vardır. Türbenin sağ tarafında kadınlar mescidi bulunur ki burada itikafa girmiştir. İç avludan türbe medhaline bir hacet penceresi açılır. Hacet penceresinin iç kısmında şu hadisi şerif yazılıdır: "Devemi kendi haline bırakınız. Zira o kendine düşen görevi yapmaya memur edilmiştir. O da gitti, Ebu Eyyub'un kapısı önüne çöktü."
Hz. Halid bin Zeyd Ebu Eyyub el- Ensari'nin kabrinin Akşemseddin tarafından bulunmasından sonra, Fatih Sultan Mehmed tarafından mezar üzerine bir türbe yaptırılmıştır. Mimarı hakkında her hangi bir kayda ratlanmamaktadır.Türbenin tam ortasında etrafı gümüş şebeke ile çevrili olan Hz. Halid bin Zeyd'in sandukası yer almaktadır. Üzerine siyah atlastan yapılmış ve sarı renkte işlenmiş güzel yazı örnekleriyle süslü "Kisve-i Şerife" çekilmiştir.

23 Ağustos 2009 Pazar

İstanbul'da Ramazan Etkinlikleri

Bir Kopyala/Yapıştır haberi olsa da İstanbul'da bu yıl Ramazan boyunca yapılacak etkinlikleri paylaşmak istedim. Herkese hayırlı ramazanlar dileklerimle
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin her sene düzenlediği ramazan etkinlikleri, bu sefer' Kandiller Yanarken Uluslararası İstanbul Ramazan Etkinlikleri'' adıyla gerçekleştirilecek.
Etkinlikler, Feshane Uluslararası Fuar Kongre ve Kültür Merkezi'nin yanı sıra Cevizlibağ'daki Topkapı Kültür Parkı ve Üsküdar'daki Bağlarbaşı Kültür Merkezi'nde bugün başlayacak ve Ekim'in 2 sine kadar devam edecek.
Kandiller Yanarken etkinlikleri çerçevesinde 33 gün boyunca 500'e yakın program, İstanbullularla buluşacak. Ünlü sanatçıların konserleri, anma programları, Kadir Gecesi özel programları, sema gösterileri, tiyatrolar, eski İstanbul davulcuları, temaşa sanatları, mehter konserleri, şişme karakterler, Karagöz-Hacivat, hediyeli yarışmalar ve birbirinden renkli gösteriler sunulacak.
Etkinlikler, bu akşam Tophane Kültür Parkı'nda, Türk Sanat Müziği sanatçısı Ahmet Özhan'ın konseriyle başlayacak.
Özdemir Erdoğan, Ertuğrul Erkişi, Alp Arslan, Bekir Ünlüataer, Ali Altay, Murat Kekilli, Burak Ahıskalı, Murat Çelik, Erdal Akaya ve Turgay Başyayla'nın konser vereceği etkinlikler kapsamında, şair ve yazar Sunay Akın, şiirsel üslubuyla sunacağı dinletisiyle ziyaretçileri tarihte yolculuğa çıkaracak.
Tasavvuf müziği sanatçıları Veysel Dalsaldı, Mehmet Erenler, Ender Doğan, Erkan Mutlu ve Fatih Koca'nın eserlerini seslendireceği konserlerde, Ses ve Nefes Tasavvuf Topluluğu ile Dervişane Topluluğu da sahne alacak.
BEZAD Halk Dansları Topluluğu, Bosna Bedem İlahi Grubu ve Endonezya'nın etnik müzikleriyle tanınan Grup Debu da etkinliklere farklı renkler katacak. Dünyaca ünlü Mısırlı Hafız Dr. Ahmet Naina, bu yılki etkinliklerde Kur'an-ı Kerim ziyafeti verecek.
Bedirhan Gökçe ve Dursun Ali Erzincanlı şiirleriyle sahne alacak, yol hikayecisi Tayfun Talipoğlu sevenleriyle buluşacak.
Hüseyin Goncagül ve ekibinin sahneleyeceği Geleneksel Temaşa Sanatları ve Mehteran Takımı Konserleri, ramazan ayı boyunca her gün konuklara hoş saatler yaşatacak. Minik Dualar Grubu da ilahiler seslendirecek.
Ramazan Bayramı'nın ilk günü Nihat Doğan, ikinci günü Uğur Işılak ve son günü ise Murat Göğebakan, Feshane'de konser verecek.

BOĞAZİÇİ FESTİVALİ AYRI BİR LEZZET
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti projeleri kapsamında düzenlenen ''6. Boğaziçi Festivali'' de ramazan boyunca İstanbulluların keyifle vakit geçirmeleri için alternatifler sunuyor.
Festival kapsamında bu akşam Yavuz Bingöl ve Djivan Gasparvan, Başakşehir 5. Etap Sular Vadisi'nde sahne alacak.
Yaşayan en önemli müzisyenlerden biri kabul edilen, Makedon solist, besteci, söz yazarı Esma Redzepova, özel orkestrasıyla yarın Aya İrini'de sahne alacak. Özellikle Roman ve Balkan müziğinin önemli seslerinden biri olan, 30'dan fazla ülkede 8 binin üzerinde konser veren, 20'den fazla albüm ve 108 single yayımlayan sanatçı, 47 çocuğu evlat edinmenin yanı sıra dünya çapında pek çok insani yardım çalışmasında da aktivist olarak görev aldı.
Ünlü orkestra şefi Zubin Mehta yönetiminde Maggio Musicale Fiorintino Orkestrası 3 Eylülde Aya İrini Müzesi'nde, Abhazya Devlet Halk Dansları Topluluğu 4 Eylülde Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosunda, New York'ta yaşayan Faslı sintir (üç telli bas ud) ustası ve şarkıcı Hassan Hakmoun 5 Eylülde Aya İrini Müzesi'nde, seslerini enstrüman gibi kullanan ve 4 kez Grammy ödülü kazanan 8 şarkıcıdan oluşan İngiliz Swingle Singers grubu 7 Eylülde Aya İrini Müzesi'nde, St. Petersburg Balesi 9 Eylülde Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosunda, Dhoad Gypsies of Rajasthan 11 Eylülde Başakşehir 5. Etap Sular Vadisi'nde, Erdal Erzincan ve Kayhan Kalhor 11 Eylülde Yerebatan Sarnıcı'nda, İngiliz Oda Orkestrası 12 Eylülde Aya İrini Müzesi'nde, Gipsy Kings 13 Eylülde Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosunda sahne alacak.
''Boğaz İçinde Semah'' gösterisi, 14 Eylülde Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosunda gerçekleştirilecek.
-REY İLE RODRIGO BİR ARADA-
Topkapı Sarayı, 15 Eylülde ''Osmanlı Sarayında Bir İspanyol'' gösterisine ev sahipliği yapacak. Etkinlikte, Osmanlı döneminde dünyaya gelen Cemal Reşit Rey'in hiç bilinmeyen ve büyük gitarist Alerio Diaz tarafından sadece bir kez seslendirilen ''Katibim'' teması üzerine bestelenen gitar konçertosu ile Joaquin Rodrigo'nun dünyaca ünlü ''Aranjuez'' gitar konçertosu, aynı yorumcu tarafından sanatseverlere sunulacak.
Murat Usanmaz tarafından şef Hakan Şensoy yönetimindeki Filarmonia İstanbul eşliğinde icra edilen G.Bizet'nin ''Carmen'' ve W. A. Mozart'ın ''Saray'dan Kız Kaçırma'' operalarının uvertürleri ile zenginleştirilen konser projesi, ''Anadolu ile Andalucia arasına kurulan bir kültür köprüsü'' olarak görülüyor.
-NEY-GİTAR BİRLİKTELİĞİ-
Ney ustası Ercan Irmak ve gitar virtüözü Murat Usanmaz, 16 Eylülde müzikseverleri Aya İrini Müzesi'nde köklü gelenekten yola çıkarak evrensel değerlere doğru bir müzik yolculuğuna çıkacak.
Osmanlı döneminin en önemli bestecilerinden Dede Efendi'nin müziğinden, Arjantin tangosunun temsilcisi olan Astor Piazzolla'ya uzanan projede, aynı zamanda dünyada bir ilk gerçekleştirilecek. Gitar ve ney birlikteliğinin sade, duru ve yumuşak tınıları ilk kez bu besteciler ve eserlerle bir araya getirilecek.
Flamenko gitar virtüozu Juan Martin 21 Eylülde Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosunda, Rusya Devlet Senfoni Orkestrası 22 Eylülde Aya İrini Müzesi'nde sevenleriyle buluşacak.
-LEYLA İLE MECNUN-
Cemal Reşit Rey Konser Salonu, 26-27 Eylülde ''Leyla ile Mecnun'' müzikaline ev sahipliği yapacak.
İskender Pala'nın yazdığı ve Yalçın Tura'nın bestelediği ''Leyla ile Mecnun''u Ali Taygun yönetecek. Dekor ve kostüm tasarımını Ali Cem Köroğlu, ışık tasarımı Önder Baykul, hareket tasarımını Pınar Ataer'in yaptığı müzikalin dramaturgu ise Tarık Günersel.
Koro şefliğini Gökçen Koray'ın, orkestra şefliğini ise Erdem Çöloğlu'nun üstlendiği müzikalde, Ahu Karaduman, Alp Köksal, Arda Alpkıray, Aslı Sekil, Bahar Özge Göze, Başar Tuğut, Berk Samur, Berna Adıgüzel, Bilal Doğan, Burak Bayraktar, Caner Peçenek, Cihan Kurtaran, Doğan Şirin, Ece Okay, Ece Yönt, Ergün Işıldar, Ersin Umulu, Gökmen Kasabalı, Göksel Arslan, Gülçin Akhan, Gülsem Mutlu, Güzin Özyağcılar, Işık Yönt, İbrahim Ulutaş, Mehmet Tıknaz, Mete Taşın, Metin Çoban, Murat Çoruh, Murat Taşkent, Nazlı Gülüm Köker, Nurdan Kalınağa, Oğuz Turgutgenç, Okan Patırer, Özge O'neill, Özgürefe Özyes İlpınar, Pınar Alkan, Selin Türkmen, Senem Oluz, Senem Yıkılmaz, Serap Göğüs, Serhat Kural, Sibel Mutlu, Suphiye Günaltay, Tankut Yıldız, Tolga Coşkun, Toron Karacaoğlu, Tülay Uyar, Yasemin Güvenç, Zeynep Begüm Torunoğlu, Zeynep Özyağcılar ve Zuhal Yunga rol alacak.
Festival kapsamında Zülfü Livaneli, dünyanın yaşayan en büyük jazz-blues şarkıcılarından biri kabul edilen Jocelyn Smith ile 25 Eylülde Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosunda aynı sahneyi paylaşacak.
-EHLİBEYİT SEVGİSİ, TOPKAPI'DA-
Topkapı Sarayı Müzesi ile Türk Kadınları Kültür Derneği (TÜRKKAD) İstanbul Şubesinin ortaklaşa düzenledikleri ''Osmanlı Devleti'nde Ehl-i Beyt Sevgisi'' adlı sergi de ramazan boyunca görülebilecek.
Topkapı Sarayı Mukaddes Emanetler Bölümü'ndeki sergide, müzenin Hırka-i Saadet Dairesi'nde yüzyıllarca muhafaza edilen ancak sergilenemeyen kutsal emanetler yer alıyor.
Hazreti Muhammet'in ev halkına ait hatıraların ilk kez görücüye çıktığı sergide, Hazreti Muhammed'in kızı Hazreti Fatma'nın hırkası, Hazreti Fatma'ya atfedilen seccade, Hazreti Muhammed'in torunu Hazreti Hüseyin'in cübbesi, Hazreti Muhammed'in damadı Hazreti Ali'nin kılıcı, Kerbela toprağı, Hazreti Peygamber'in su içtiği tas ile Kısas-ı Enbiya ve Siyer-i Nebi el yazmaları yer alıyor.
-SULTANAHMET'TE RAMAZAN-
Yüzyıllardır değişmeyen ramazan şenlik mekanı Sultanahmet Meydanı etkinlikleri, 1 Eylül Pazartesi akşamı teravih namazı sonrasında Kur'an-ı Kerim okunması ve tasavvuf konseri ile başlayacak.
Her gün iftar sonrası, çocuklar için Karagöz-Hacivat, kukla gösterisi, orta oyunu ve Nasrettin Hoca tiplemelerinin yer aldığı eğlenceler düzenlenecek. Teravih sonrası programında, Türk tasavvuf musikisi ağırlıklı konserler ve ülkenin önde gelen isimlerinin sohbet programları olacak.
Ramazan etkinlikleri kapsamında bu yıl da Sultanahmet'te geleneksel çarşı kurulacak. Toplam 80 dükkanın yer aldığı çarşıda, Türk mutfağından örnekler, hediyelik eşya satıcıları, geleneksel el sanatlarına yer verilecek. Ayrıca meydanda ramazan nostaljisini yaşatacak macuncular, pamuk şekerciler, kestaneciler, mısırcılar gibi seyyar satıcılar da bulunacak.
-İLÇE BELEDİYELERİNİN ETKİNLİKLERİ-
Büyükşehir Belediyesinin yanı sıra ramazan boyunca ilçe belediyeleri de çeşitli eğlence ve kültürel etkinlikler düzenleyecek.
Ramazan süresince Eyüp Sultan Camisi meydanında 90 stanttan oluşan kültür ve kitap fuarı kurulacak. Ayrıca Eyüp Belediyesinin iftar çadırlarında fasıl, orta oyunları, paneller, toplantı ve söyleşiler düzenlenecek.
Beyoğlu Belediyesi, Taksim Gezi Parkı'nda ramazan eğlenceleri düzenleyecek.
Şişli Belediyesinin iftar çadırlarında fasıl dinletisi yapılacak, orta oyunları sergilenecek.
Küçükçekmece Belediyesi çadırlarında iftar sonrası hatiplerin sohbetleri, şiir dinletileri ve sanatçıların sahne alacağı ramazan şenlikleri gerçekleştirilecek. Ayrıca çocuklara yönelik eğlence programları, meddahlar ve orta oyunları sunulacak.
Sarıyer Meydanı'nda kurulacak çadırda, çocuklara yönelik orta oyunları, kukla tiyatroları, palyaço, illüzyon, tahta bacaklar gibi gösterilerin yanında, sohbet programları düzenlenecek. Çadır etkinlikleri kapsamında Ahmet Özhan, Zekai Tunca, Dursun Ali Erzincanlı, Mehmet Akça, Uğur Arslan, Bedirhan Gökçe ve Kürşat izleyicilerle buluşacak, tasavvuf ve sema gösterileri de yer alacak.
Gaziosmanpaşa Belediyesi, sema gösterilerinin yapılıp, tasavvuf müziğinin dinleneceği iftar yemeklerinin ardından, çocuk tiyatrosu, Karagöz ve Hacivat, kukla gösterileri ve orta oyununun sahneleneceği programlar gerçekleştirecek. Teravih namazı sonrasında vatandaşların bilgilenmeleri ve eğlenmeleri için dört mahallede her cumartesi günü Dursun Ali Erzincanlı, Sami Özer, Doç. Dr. Nihat Hatipoğlu, Zeyd Soto ve Grup Seyfullah, İkbal Gürpınar, Bedirhan Gökçe, Necmettin Nursaçan ve Erkan Mutlu'nun katılacağı sohbet, şiir dinletileri ve çeşitli konserler düzenlenecek.
Fatih'te Saraçhane İtfaiyesi önündeki Anıt Park'ta ''Ramazan Kasabası'' kurulacak. 42 kuruluşun stant açacağı kasabada, çocuk oyun alanları, şişme park, çarpışan otolar, kır kahvesi ve Yörük çadırı bulunacak. Ayrıca tiyatro gösterileri, cambaz, tahta bacak gösterileri de yapılacak. Park içerisinde ayrıca ''Ramazan Sohbet Çadırı'' da kurulacak.
Fatih'te Hırka-i Şerif Camisi çevresinde kurulacak 55 stantta vatandaşlara kültürel eserler sunulacak.
Beykoz Belediyesinin, sokak ve mahallelerde düzenlediği etkinliklerin bir bölümünde, Türk sinemasının önemli yönetmenlerinden Mesut Uçakan'ın ''Anne ya da Leyla'', ''Atıf Hoca'' ve ''Anka Kuşu'' gibi yapıtları, geleneksel sanatların yaşayan önemli temsilcilerinden Ünver Oral'ın Karagöz ve Hacivat sahnesinden eğlenceli kesitler sunulacak.
Beykoz Belediyesi Tiyatro Topluluğu, ramazan boyunca her pazar Devlet Tiyatroları Beykoz Feridun Karakaya Sahnesi'nde Necip Fazıl Kısakürek'in ''Bir Adam Yaratmak'' adlı oyununu sahneleyecek.
Bağcılar Belediyesi, kurulan dev alanda çeşitli kültür ve sanat etkinlikleri yapacak.
Bayrampaşa Belediyesi, kapatılan Bayrampaşa Cezaevi'ne, ramazan etkinlikleri gerçekleştirmek için 1200 metre karelik çadır kurdu.
İftar yemeğinin yanı sıra kültür-sanat etkinliklerinin yer alacağı çadırın etrafında Osmanlı evlerine benzer 40 stant kuruldu. Çocuklar için lunaparkın da yer aldığı mekanda, yöresel geceler, tiyatro, sinema ve stand-up gösterileri yapılacak.
Etkinlikler, 1 Eylülde Volkan Konak konseri ile başlayacak ve her gece farklı bir programla 29 Eylüle kadar sürecek. İstanbullular, cezaevini gezme fırsatı da bulacak.

11 Ağustos 2009 Salı

Zamansızlık

Samatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Acil kapısında beklerken aklıma gelmişti İstanbul hakkında birşeyler yazmak... Zaman meselesini hiç düşünmemiş, hesaba katmamıştım. Öğrencilik günlerinde olduğu gibi olur gibime geliyordu ama olmadı :(
Sabah uykunun en tatlı yerinde söylene söylene kalkıp işe gitmeye bıktım ben artık. Akşamın 7'sine kadar zaman nasıl geçecek diye daha sabah 9'da başlıyorum düşünmeye...
İşi hakkında benim gibi düşünüp benim gibi hisseden çok kişi var mıdır diye düşünüyorum hemen hemen her gün. Allah'tan kaderin varlığına şüphesiz inanıyorum. Yoksa çekilmez bu hayat.