30 Ağustos 2016 Salı

Yeniçiftlik Barajında Sazan Avı

İstanbul'da balık avı yapmanın zorlukları gün geçtikçe artıyorken biz de yakın çevrede alternatif sazan avı avlakları peşine düştük. Tekirdağ Yeniçiftlik göletinde sazan avı yapılabildiği, epey de iri balıklar alınabildiği bilgisine istinaden çıktık yola.
İstanbul'dan yaklaşık 100 km. mesafede olan Yeniçiftlik Barajı, Yeniçiftlik Köy merkezinden biraz ileride yerleşim yerleri bitmesine bir kaç sokak kala sağa sokak içine girip Yeniçiftlik Göleti tabelasını takip ettiğinizde 10 dakikada varabileceğiniz mesafede. 
Göletin çevresi oldukça geniş. Ne kadar kalabalık olursa olsun kendinize kamp kurabileceğiniz bir yer bulmanız çok zor değil. Yeniçiftlik barajının kıyılarının tamamının kumsal olması da ayrı bir avantaj. Sazlık ve ya kayalık bir alan hemen hemen hiç yok gibi. Dilediğiniz yere yerleşebilir, dilediğiniz yerde oltalarınızı göle atabilirsiniz. Göletin dibi de oldukça temiz olduğundan oltalarınızı kaybetme rizki yok. 

Yeniçiftlik gölünde aynalı sazan, sarı sazan ve en çok da her yerde olduğu gibi İsrail Sazanı yeterince mevcut. Hatta sabaha karşı oltamıza küçük bir yayın bile takıldı. Tabi zarar vermeden göle geri bıraktık. Yenilebilecek büyüklüğe erişmesi için bir kaç yıl daha yaşaması gerekiyordu. Yakınlarımıza gelen baba oğuldan oluşan bir aile ( Sanırım köyün yerlisiydiler) 1 saat içinde 25-30 tane kızılkanat yakalayıp gittiler. 


Biz, kendimize uygun bir yer bulduğumuzda gece konaklayacağımız için bizi hem güneşten hem de gece çiğ düşmesinden koruması için brandadan hazırladığımız sundurmamızı inşaa ettik ilk önce. Bir arkadaşımız da oltaları yavaş yavaş yerlerinden çıkarıp dip için hazırladığımız yemlerle birlikte hazır hale getirdi. Sazanların ilgisini çekmek için de yemlemeyi de ihmal etmedik. 

Gündüz vakti dip oltasına sazan geldiği benim tecrübelerime göre pek nadir olduğu için hava alacakaranlık oluncaya kadar oltaların zillerinden pek ses çıkmaması da normaldi. Bir sazan avcısı uyanık olduğu kadar sabırlı da olmalıydı. 2-3 saate bir oltalarımızdaki yemleri değiştirmek suretiyle havanın kararmasını bekledik. Akşam yemeği ile birlikte serinlemeye başlayan havanın ardından saat 21:00 gibi oltaların zillerinde ufak ufak kıpırdanmalar başlamıştı. İlk gelen sazan sizlerin de tahmin edeceği gibi Koca bir İsrail Sazanıydı. Atsan atılmaz satsan satılmaz bu mendebur balık yenilmediği fakat suya bırakılmasının da diğer balıklara zararlı olduğu bilindiği için çevrede dolaşan köpeklere yemek olmak üzere çimenlerin üzerinde ölüme terkedildi. 
Birbiri ardına çalmaya başlayan zillerden yavaş yavaş istediğimiz avlar gelmeye başlamıştı. Saat 24:00 e kadar irili ufaklı 12 parça yenilebilir sazan avlamıştık. 
Bir taraftan çekirdeklerimizi çıtlatırken diğer taraftan da çaylarımızı yudumluyorduk. Şu anda İstanbul'da olsak sıcaktan terden bunalacak halde olmamız gerekirken Yeniçiftlik gölü kenarında esen serin rüzgarın etkisiyle üşüyorduk ve bu çok hoş bir duyguydu.

Gece yarısına kadar sohbet muhabbet derken ben sabaha kadar nöbet mangasına seçildim (1 kişilik manga nasıl oluyorsa) diğer arkadaşlar uyku tulumlarının içinde sabaha karşı yakalayacağımız balıkları hayal ederek uykuya daldılar. Bir çok yere balık avlamaya gitmiş olmama rağmen Yeniçiftlik gölü benim çok hoşuma gitti. Fırsat buldukça buraya gelmeyi planlıyorum. Hiç olmazsa geldiğinize değecek kadar balık avı yapabiliyorsunuz.